İçinde üs olan 8 harfli 116 kelime var. İçerisinde ÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üs olan kelimeler listesine ya da Sonu üs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜSLENİŞ

  1. [isim] Süslenme işi veya biçimi

GÖRGÜSÜZ

  1. [sıfat] Görgüsü olmayan
    • "Mağazalar, görgüsüz yeni zenginlerin zevklerine uygun, yemek odası takımları ile doldurmuşlardır vitrinlerini." (Necati Cumalı)

MÜSTAKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
    • "Müstakil ev."
  2. Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
    • "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

NAMÜSAİT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Uygun olmayan, elverişsiz
    • "Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir." (Atatürk)

TEPEÜSTÜ

  1. [zarf] Baş aşağı

CÜSSESİZ

  1. İnce yapılı, ufak tefek, güçsüz (kimse)

MÜSTESNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
  2. Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan
    • "Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Kural dışı
  4. [zarf] Dışındaki, ayrı tutularak, hariç
    • "Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi." (Falih Rıfkı Atay)

MÜSTEFİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yararlanma
    • "İlminden, irfanından, büyük küçük herkesi müstefit ederdi." (Ömer Seyfettin)

MÜSEVVİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müsvedde yapan kimse
    • "Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır." (Refik Halit Karay)
  2. Taslak yapan kimse

SÜSLÜLÜK
...
FÜSUNKAR
...
MÜSTECİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı

TAKALLÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kasılma
    • "Beynim uğulduyor, gözlerimin havası kıvılcımlanıyor, parmaklarım takallüs ediyor." (Aka Gündüz)

ÜSTENMEK

  1. [-i] Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek

GÖĞÜSLÜK

  1. [isim] Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük
  2. Elbisenin kirlenmemesi için göğse takılan önlük veya giyilen bir tür gömlek

KÜSURSUZ

  1. [sıfat] Küsuru olmayan

SÜSLETME

  1. [isim] Süsletmek işi

MÜSEMMEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sekizli
  2. [isim] Sekizer dizeli bentlerden oluşan şiir

MÜSAMAHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hoşgörü, tolerans
  2. Görmezlikten gelme, göz yumma

MÜSTEŞAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
  2. Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü