İçinde ö olan 6 harfli 307 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖMÜLÜ

  1. [sıfat] Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
  2. Batmış, kaybolmuş olan
    • "Denizin derinliklerine gömülü gemi."

KÖRFEZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Karanın içine sokulmuş deniz parçası
    • "Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. [sıfat] Kuytu, işlek olmayan
    • "Orası pek körfez bir yer."

GÖVERİ

  1. [isim] Sebze

GÜNÖTE

  1. [isim] Yer yörüngesinin güneşe en uzak bulunduğu nokta, evç
    • "Yer, temmuzun başlangıcına doğru günöteye varmış bulunur."

YÖNSÜZ

  1. [sıfat] Yönü olmayan
  2. Amaçsız
    • "O henüz şekilsiz, yönsüz isteklerinin peşinde başıboş bir hayat sürmektedir." (Necati Cumalı)

GÖKÇEK

  1. [sıfat] Güzel, sevimli (kimse)
    • "Gökçektin kız, daha bir gökçek oldun." (Tarık Buğra)

HASKÖY
...
ŞANTÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadın şarkıcı

TÖRECİ

  1. [isim] Töreyi ilke edinen, töreyi amaç olarak alan kimse

KÖLECİ

  1. [isim] Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu

KÖREBE

  1. [isim] Gözleri bağlı olan ebenin, oyuna katılan öteki çocukları yakalamaya çalıştığı çocuk oyunu

ÖDÜNCÜ

  1. [isim] Ödün veren, tavizci
    • "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." (Haldun Taner)

SMAÇÖR

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Voleybolda file üzerinde karşı alana doğru yukarıdan aşağıya topu sertçe yere vuran oyuncu, kütör

GÖRMEZ

  1. [sıfat] Görme engelli

ÖVÜLÜŞ

  1. [isim] Övülme işi veya biçimi

GÖMLEK

  1. [isim] Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi
    • "Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon
    • "Toplumun gömlek değiştirmesi, siyasal karmaşa elbette onları da etkiliyor." (Selim İleri)
  3. Vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırı
    • "Don ve gömleği ile fırlamış erkekler kapıların önlerinde giyiniyorlardı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  4. Kitap kapağına geçirilen kap, kılıf
    • "İplik dikiş, karton kapak ve beş renkli kuşe gömlek içinde çıkacak olan ... kitaplığımızın en değerli eserleri arasında yer alacaktır." (Yusuf Ziya Ortaç)
  5. Beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf
  6. Dosya kartonu
  7. Memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar
  8. Göbek, batın
    • "İki gömlek yukarı dedesi filancadır."
  9. Basamak, kat, derece
    • "İki pehlivan yenişememiştir ama Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir." (Salâh Birsel)

KÖKSÜZ

  1. [sıfat] Kökü olmayan
  2. Temeli, dayanağı veya aslı olmayan
    • "Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

SÖMÜRÜ

  1. [isim] Sömürme işi

ÖDENCE

  1. [isim] Tazminat

GÖRECE

  1. [sıfat] Bir şeye göre olan, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen, bağıl

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü