İçinde ö olan 6 harfli 307 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖMÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
-
Batmış, kaybolmuş olan
- "Denizin derinliklerine gömülü gemi."
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
- KÖRFEZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karanın içine sokulmuş deniz parçası
- "Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Kuytu, işlek olmayan
- "Orası pek körfez bir yer."
-
[isim]
Karanın içine sokulmuş deniz parçası
- GÖVERİ
-
-
[isim]
Sebze
-
[isim]
Sebze
- GÜNÖTE
-
-
[isim]
Yer yörüngesinin güneşe en uzak bulunduğu nokta, evç
- "Yer, temmuzun başlangıcına doğru günöteye varmış bulunur."
-
[isim]
Yer yörüngesinin güneşe en uzak bulunduğu nokta, evç
- YÖNSÜZ
-
-
[sıfat]
Yönü olmayan
-
Amaçsız
- "O henüz şekilsiz, yönsüz isteklerinin peşinde başıboş bir hayat sürmektedir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Yönü olmayan
- GÖKÇEK
-
-
[sıfat]
Güzel, sevimli (kimse)
- "Gökçektin kız, daha bir gökçek oldun." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Güzel, sevimli (kimse)
- HASKÖY
- ...
- ŞANTÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadın şarkıcı
-
[isim]
Kadın şarkıcı
- TÖRECİ
-
-
[isim]
Töreyi ilke edinen, töreyi amaç olarak alan kimse
-
[isim]
Töreyi ilke edinen, töreyi amaç olarak alan kimse
- KÖLECİ
-
-
[isim]
Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu
-
[isim]
Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu
- KÖREBE
-
-
[isim]
Gözleri bağlı olan ebenin, oyuna katılan öteki çocukları yakalamaya çalıştığı çocuk oyunu
-
[isim]
Gözleri bağlı olan ebenin, oyuna katılan öteki çocukları yakalamaya çalıştığı çocuk oyunu
- ÖDÜNCÜ
-
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- SMAÇÖR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Voleybolda file üzerinde karşı alana doğru yukarıdan aşağıya topu sertçe yere vuran oyuncu, kütör
-
[isim]
Voleybolda file üzerinde karşı alana doğru yukarıdan aşağıya topu sertçe yere vuran oyuncu, kütör
- GÖRMEZ
-
-
[sıfat]
Görme engelli
-
[sıfat]
Görme engelli
- ÖVÜLÜŞ
-
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
- GÖMLEK
-
-
[isim]
Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi
- "Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon
- "Toplumun gömlek değiştirmesi, siyasal karmaşa elbette onları da etkiliyor." (Selim İleri)
-
Vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırı
- "Don ve gömleği ile fırlamış erkekler kapıların önlerinde giyiniyorlardı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Kitap kapağına geçirilen kap, kılıf
- "İplik dikiş, karton kapak ve beş renkli kuşe gömlek içinde çıkacak olan ... kitaplığımızın en değerli eserleri arasında yer alacaktır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf
-
Dosya kartonu
-
Memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar
-
Göbek, batın
- "İki gömlek yukarı dedesi filancadır."
-
Basamak, kat, derece
- "İki pehlivan yenişememiştir ama Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi
- KÖKSÜZ
-
-
[sıfat]
Kökü olmayan
-
Temeli, dayanağı veya aslı olmayan
- "Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Kökü olmayan
- SÖMÜRÜ
-
-
[isim]
Sömürme işi
-
[isim]
Sömürme işi
- ÖDENCE
-
-
[isim]
Tazminat
-
[isim]
Tazminat
- GÖRECE
-
-
[sıfat]
Bir şeye göre olan, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen, bağıl
-
[sıfat]
Bir şeye göre olan, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen, bağıl