İçinde çal olan 10 harfli 46 kelime var. İçerisinde ÇAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çal olan kelimeler listesine ya da Sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ÇAL

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALIŞILMAK

  1. [nsz] Çalışma işine konu olmak

KOPÇALAMAK

  1. [-i] Kopça ile iliklemek

ALÇALTILMA

  1. [isim] Alçaltılmak işi

ÇALIMLILIK

  1. [isim] Çalımlı olma durumu

SAÇALANMAK

  1. [nsz] Saçılmak, dökülmek

KASETÇALAR

  1. [isim] Kaset çalan araç

AKÇALANMAK

  1. [nsz] Parayla desteklenmek, finanse edilmek

BOHÇALAMAK

  1. [-i] Bir şeyi bohça içine koyup sarmak
  2. Güreşte rakibin kol ve ayaklarını üst üste getirerek kımıldayamaz durumda alttan kavrayıp kucaklamak

PARÇALAMAK

  1. [-i] Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek
    • "Biraz iyi bakınca gördüm ki kuş, yılanı parçalayıp yiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Birliği bozmak amacıyla bölmek

ÇALIMLAMAK

  1. [-i] Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek
  2. Kandırmak
  3. Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek

ÇALIMLANIŞ

  1. [isim] Çalımlanma işi veya biçimi

ÇALIŞTIRAN

  1. [isim] İşveren

PARÇALANMA

  1. [isim] Parçalanmak işi

ÇALGICILIK

  1. [isim] Çalgıcının işi

PARÇALAYIŞ

  1. [isim] Parçalama işi veya biçimi

BİLİNÇALTI

  1. [isim] Bilinç dışı olmakla birlikte, dilendiğinde kapsamındakilerin bilince çağrılabildiği zihin bölgesi, şuuraltı, tahteşşuur
    • "Bilinçaltı bir baskı belki de ilk kez su üstüne çıkıyordu." (Çetin Altan)

SALÇALANMA

  1. [isim] Salçalanmak işi veya durumu

ÇALKALAMAK

  1. [-i] Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
    • "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
  2. [nsz] İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
    • "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
    • "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
  4. Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
  5. [nsz] Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
    • "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. Kuluçka yumurtalarını çevirmek
  7. Sağlığının bozulmasına yol açmak

ÇALIVERMEK

  1. [-i] Çabucak çalmak

ÇALKALATIŞ

  1. [isim] Çalkalatma işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü