İçinde zan olan 6 harfli 18 kelime var. İçerisinde ZAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zan olan kelimeler listesine ya da Sonu zan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

NAZ, ZAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AZ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAZANÇ

  1. [isim] Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü
    • "Aylık kazanç."
  2. Yarar, çıkar, kâr
    • "Yarı keyif, yarı kazanç için balıkçılık sanatında karar kılmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

İZANLI

  1. [sıfat] Anlayışlı, düşünceli

UZANIM

  1. [isim] Nitelik, özellik, ölçü, boyut
  2. Yerden herhangi bir gezegene ve güneşe uzanan iki doğrultu arasındaki açı
  3. Titreşim durumunda bulunan bir noktanın, herhangi bir anda titreşim merkezinden uzaklığı

MİZANA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Üç veya daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk

ABAZAN

  1. [sıfat] Karnı aç olan (kimse)
  2. Uzun süre cinsel ilişkide bulunmayan (erkek)

OZANSI

  1. [sıfat] Ozanı andıran, ozana benzeyen, ozan gibi

EZANCI

  1. [isim] Ezan okuyan kimse, müezzin
    • "Han kulesinden ezancı sabah ezanını okurken hancı usulca odasına girdi." (Nezihe Araz)

UZANMA

  1. [isim] Uzanmak durumu

BİZANS
...
OZANCA

  1. [sıfat] Ozan gibi
  2. [zarf] Ozana yakışır biçimde

ZANAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat
    • "Âşık Mehmet yalnız bir zanaat sahibi değil, bir sanatkârdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. El ustalığı isteyen işler

ZANGOÇ

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse

UZANIŞ

  1. [isim] Uzanma durumu veya biçimi

SUİZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kötü san, kuşku

LERZAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Titrek
    • "Uzak fenerler, ateş böcekleri gibi lerzan ve donuk bir ziya neşrediyordu." (Ömer Seyfettin)

ECZANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlaçların yapıldığı ve satıldığı yer

UZANTI

  1. [isim] Bazı nesnelerin herhangi bir yerinde görülen uzamış bölüm
  2. Ana konumdaki bir bütünün, özün veya durumun, kendisinden ayrı görülen ancak aynı yapısal özellikleri içeren parçası
    • "Bu mutluluğu uzatmak, onun uzantısı ile kanınıza dolan sıcaklığı uzun süre muhafaza etmek istiyorsunuz." (Haldun Taner)

ARZANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Enine olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü