İçinde yık olan 7 harfli 19 kelime var. İçerisinde YIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yık olan kelimeler listesine ya da Sonu yık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYIKMAK
-
-
[nsz]
Ayılmak, kendine gelmek, uyanmak, aklı başına gelmek
-
[nsz]
Ayılmak, kendine gelmek, uyanmak, aklı başına gelmek
- HALAYIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın köle, cariye
- "Ailemizin emektar Arap halayıklarından biri de bize aşçılık etmekteydi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kadın köle, cariye
- YIKMACI
-
-
[isim]
Yıkılması uygun görülen bir yapının yıkılması işini üstlenen ve yıkıntılarını satın alan kimse, yıkıcı
-
[isim]
Yıkılması uygun görülen bir yapının yıkılması işini üstlenen ve yıkıntılarını satın alan kimse, yıkıcı
- ŞAKAYIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düğün çiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, çok yıllık güzel bir süs bitkisi (Paeonia mascula)
-
[isim]
Düğün çiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, çok yıllık güzel bir süs bitkisi (Paeonia mascula)
- BIYIKLI
-
-
[sıfat]
Bıyığı olan, bıyığını tıraş etmemiş olan
- "Sakin yüzlü, beyaz bıyıklı, baba bir adamdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bıyığı olan, bıyığını tıraş etmemiş olan
- YIKAMAÇ
-
-
[isim]
Fotokopi makinelerinde veya fotoğraf basımı işinde kullanılan yıkama aleti
-
[isim]
Fotokopi makinelerinde veya fotoğraf basımı işinde kullanılan yıkama aleti
- NALAYIK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Yakışıksız, hoş olmayan
- "Başka kızların böyle nalayık hâllerde bulunması senin için bir mazeret değildir kızım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıksız, hoş olmayan
- YIKILMA
-
-
[isim]
Yıkılmak işi
- "... birçokları yıkılmış, yıkılmaya yüz tutmuş, birçok büyük yalıların da ancak harabeleri ve hatıraları kalmış..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yıkılmak işi
- AYIKLIK
-
-
[isim]
Ayık olma durumu
-
[isim]
Ayık olma durumu
- YIKAMAK
-
-
[-i]
Su veya başka bir sıvı kullanarak bir şeyi temizlemek
- "Kazı yıkayıp temizlemişler, sonra da parçalayıp tencereye koymuşlar." (Çetin Altan)
-
Çözünmeyen bir çökeltiden ayrılması istenen suda çözünür maddeleri, yıkama yoluyla temizlemek
-
[-i]
Su veya başka bir sıvı kullanarak bir şeyi temizlemek
- YIKAYIŞ
-
-
[isim]
Yıkama işi veya biçimi
-
[isim]
Yıkama işi veya biçimi
- YIKANMA
-
-
[isim]
Yıkanmak işi
- "... soğuk sularında yıkanmaya alıştığım için, ben denizde daima bir serinlik var sanırdım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yıkanmak işi
- KAYIKÇI
-
-
[isim]
Kayıkla insan veya yük taşıyan kimse
- "Kayıkçım Duran sırığı suya daldırdı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kayıkla insan veya yük taşıyan kimse
- YIKATMA
-
-
[isim]
Yıkatmak işi
-
[isim]
Yıkatmak işi
- YIKANIŞ
-
-
[isim]
Yıkanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yıkanma işi veya biçimi
- YIKIŞMA
-
-
[isim]
Yıkışmak işi
-
[isim]
Yıkışmak işi
- YIKIMCI
-
-
[isim]
Yapıları yıkma işini yapan kimse
-
[isim]
Yapıları yıkma işini yapan kimse
- YIKINTI
-
-
[isim]
Yıkılma, yıkım, mahvolma
-
Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz
- "Ateşoğlu'nun evinin biraz ötesinde bir ev yıkıntısı keşfettim." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Ruhsal bakımdan yıkılma, yıkım, mahvolma
-
[isim]
Yıkılma, yıkım, mahvolma
- YIKILIŞ
-
-
[isim]
Yıkılma işi veya biçimi
- "Alman denizinden Türk denizine doğru bir yıkılış, büyük bir yıkılış vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Yıkılma işi veya biçimi