İçinde yo olan 6 harfli 69 kelime var. İçerisinde YO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yo olan kelimeler listesine ya da Sonu yo ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YONMAK
-
-
[-i]
Yontmak
-
[-i]
Yontmak
- MİLYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Bin kere bin, 1.000.000
-
[isim]
Bu sayının adı
-
Bin kere bin, 1.000.000
- YOLSUZ
-
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- "Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yavaş giden (taşıt)
- "Bu gemi yolsuzdur."
-
Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız
- "Kaymakamın yolsuz icraatı, hususi hayatı hep burada konuşulur, kasabanın olup biten işleri hep burada öğrenilirdi." (Refik Halit Karay)
-
Törelere, toplumun görüşüne aykırı davranan
- "Babam böyle yolsuz bir adam olsaydı anam ne yapardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- YOĞRUM
-
-
[isim]
Yoğurma işi
-
[isim]
Yoğurma işi
- YOMSUZ
-
-
[sıfat]
Uğursuz
-
[sıfat]
Uğursuz
- GALYOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başı ve kıçı çok yuvarlak, gulet tipinde, altı düz bir gemi
-
[isim]
Başı ve kıçı çok yuvarlak, gulet tipinde, altı düz bir gemi
- YOKLUK
-
-
[isim]
Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet, varlık karşıtı
- "Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi." (Tarık Buğra)
-
Fakirlik, yoksulluk
- "Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü görmemiş..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Hiçlik
-
[isim]
Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet, varlık karşıtı
- GLADYO
- ...
- YOKSUN
-
-
[sıfat]
Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum
- "Ahmet Kerim'i epeyce tatlı bir zevkten yoksun kılan bu söz, Samim'e irade dışı bir âcizlik gibi gelir ve onu gülmeden katıltırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum
- YOZGAT
- ...
- YORMAK
-
-
[-i]
Yorgun duruma getirmek
- "Teknik teferruatla okurlarımı yormak istemiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
-
Sıkıntıya sokmak, üzmek
- "Ömer, kalbimi en çok yoran bir sima gibi hatırımda kaldı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Yorgun duruma getirmek
- İYOTLU
- ...
- YONTUK
-
-
[isim]
Yontulmuş yer
-
Yontulmuş parça
- "Yontukları süpürüp atın."
-
[sıfat]
Yontulmuş olan
- "Yontuk kalem."
-
[isim]
Yontulmuş yer
- VİZYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Görünüm
-
Ülkü
-
Gösterim
-
Geniş görüş, ileri görüş
-
[isim]
Görünüm
- KOLYOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 cm olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık türü (Scomber colias)
-
[isim]
Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 cm olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık türü (Scomber colias)
- KATYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir çözeltinin elektrolizi sırasında katotta toplanan iyon, artın
-
[isim]
Bir çözeltinin elektrolizi sırasında katotta toplanan iyon, artın
- PİYORE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Diş eti iltihabı
-
[isim]
Diş eti iltihabı
- BİLYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Milyar
-
[isim]
Milyar
- STÜDYO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sanat çalışmaları için düzenlenmiş oda
- "Üst kattaki tek odayı bir çalışma stüdyosu hâline getirmişti."
-
Fotoğrafçının çalıştığı oda, alan, fotoğrafçı işliği
-
Sinema, televizyon ve radyo için film çekilen, ses alınan ve yayın yapılan yer
- "Yalnız Türk stüdyosunda değil, pek sevdiğin Hollywood stüdyolarında da başka türlü olduğunu zannetme!" (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir odalı daire
-
[isim]
Sanat çalışmaları için düzenlenmiş oda
- FANYOL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bariton veya tenor ses veren, bakırdan yapılmış çalgı
- "Klarnetlerle, fanyollar ağır, yalvarıcı nağmelere dökülmüşlerdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Bariton veya tenor ses veren, bakırdan yapılmış çalgı