İçinde yo olan 5 harfli 41 kelime var. İçerisinde YO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yo olan kelimeler listesine ya da Sonu yo ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

OY, YO

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALYON

  1. [sıfat] Çok zengin (kimse)
    • "İki Dulun Kocası adlı bir taklitli güldürü oynanmış ve Nerval'in gözünde büyümüş büyümüş, alyon kesilmiştir." (Salâh Birsel)

ŞARYO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir aletin veya aracın hareketli parçası
  2. Yazı makinesinin kâğıt takılan, tuşlara vuruldukça ilerleyen bölümü
  3. Bazı avcı uçaklarının kalkışını sağlayan fırlatma düzeni
  4. Bir eğik düzlem boyunca arabaların taşınmasını sağlayan küçük vagon

YONTU

  1. [isim] Heykel

MİYOM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kas dokusu uru

YONMA

  1. [isim] Yonmak işi veya durumu

YORUM

  1. [isim] Bir yazının veya bir sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma, tefsir
  2. Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme
    • "Böyle bir yorum hiçbir şey öğretmez." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Gizli veya hayalî olan bir şeyden anlam çıkarma
  4. Bir müzik parçasını veya bir tiyatro oyununu kendine özgü bir duyarlık ve teknikle çalma, söyleme veya oynama

YORGA

  1. [isim] Biniciyi sarsmayan at yürüyüşlerinden biri

AFYON

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olgunlaşmamış haşhaş kapsüllerine yapılan çizintilerden sızan, güçlü bir zehir olmakla birlikte içinde morfin, kodein vb. uyuşturucular bulunan madde

ANYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Negatif elektrikle yüklü iyon, eksin

MAYOZ
...
YORTU

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hristiyan bayramı
    • "Bilmem hangi düşmanın bilmem hangi yortusu varmış." (Aka Gündüz)

DENYO

  1. [sıfat] Dengesiz, delibozuk
  2. Sersem, budala
  3. [isim] Emanet, rehin, tutu

BOYOZ

  1. [isim] Kuş yuvası biçimi verilmiş milföy hamurunun içine kıyma, patates, peynir vb. malzemeler konulduktan sonra üzerine pudra şekeri veya tahin dökülerek hazırlanan bir çeşit börek

BANYO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm
  2. Banyo küvetinde yıkanma işi
  3. Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su
    • "Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş." (Burhan Felek)
  4. Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi
    • "Güneş banyosu. Kükürt banyosu. Çamur banyosu."
  5. Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı
    • "Fotoğraf banyosu."
  6. Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma

YOBAZ

  1. Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse)
    • "Bu memleketi de dört buçuk yobaza bırakamayız." (Aka Gündüz)
  2. Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse)
  3. Kaba saba, inceliksiz (kimse)

DİYOT
...
YOKUM

  1. ben yokum
    • "Yok canım, ben belediye taraflısı değilim. Sizden yanayım." (Memduh Şevket Esendal)
    • "İki saatte ağaç yetiştireceklermiş. -Yok, devenin başı!"
    • "Kurtulmak için ya yok olmalı ya yok etmeli." (Atilla İlhan)
    • "İttihat ve Terakki'nin yok olduğu bir günde ben İttihatçı'yım diyen bu adam, onun var olduğu günlerde, kötülüklerine bütün gücü ile karşı koyan adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)

YOMRA
...
YONGA

  1. [isim] Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga
    • "Ağaç yongası. Demir yongası."
  2. Milimetrik yüzeyler üzerinde on binlerce devre elemanından oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken bir malzemeden yapılmış ince bir dilim, çip

YOĞUN

  1. [sıfat] Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif
  2. Koyu, kalın
    • "Yoğun bir sis."
  3. Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.)
  4. Artmış, çoğalmış bir durumda olan
    • "O bölgede nüfus yoğundur."
  5. Dolu, sıkı, sıkışık, çok
  6. Şişman, iri, tombul
    • "İtibarlı masalarda, sigaralarını içen, iri kalçalı, beyaz sarışın birtakım yoğun kadınlar..." (Atilla İlhan)
  7. Kaba, kalın, iri (elek, iğne)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü