İçinde ye olan 7 harfli 236 kelime var. İçerisinde YE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ye olan kelimeler listesine ya da Sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜLLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- "Fatih külliyesi."
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- VARİYET
-
-
[isim]
Varlık, zenginlik
-
[isim]
Varlık, zenginlik
- YEKİNME
-
-
[isim]
Yekinmek işi
-
[isim]
Yekinmek işi
- TEBRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
- DEVRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karakol
- "Tam o aralık Eyüp merkezinin deniz devriyesi yetişti." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Osmanlılarda ilmiye sınıfından olan kimselere verilen derece
-
[isim]
Karakol
- TABİİYE
- ...
- YERBERİ
-
-
[isim]
Dünya çevresinde dolanan bir uydunun gerçek veya görünür yörüngesinin dünyaya en yakın noktası
-
[isim]
Dünya çevresinde dolanan bir uydunun gerçek veya görünür yörüngesinin dünyaya en yakın noktası
- MERSİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağıt
-
[isim]
Ağıt
- SEDYECİ
-
-
[isim]
Sedye taşıyan kimse
-
[isim]
Sedye taşıyan kimse
- ŞÖVALYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş
-
Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı
- "Niğbolu muharebesine birçok Fransız asilleri ile şövalyeler ve Almanlar iştirak etmişlerdir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı
-
Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı
-
[isim]
Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş
- CEMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dernek
- "Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." (Etem İzzet Benice)
-
Düğün
- "Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk
- "Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." (Ömer Seyfettin)
-
Yüksek sosyete
-
Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme
-
Toplum
-
[isim]
Dernek
- TAHKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayı anlatmadaki düzen, anlatış düzeni
-
Anlatı
-
[isim]
Bir olayı anlatmadaki düzen, anlatış düzeni
- TAZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taziye
-
[isim]
Taziye
- YETİRME
-
-
[isim]
Yetirmek işi veya durumu
-
[isim]
Yetirmek işi veya durumu
- BİDAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başlama, başlangıç
- "Sevdasını, bidayette kıyısından köşesinden paylaşırken, zamanla tamamen sahiplenmiş." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Başlama, başlangıç
- YERİLME
-
-
[isim]
Yerilmek işi
-
[isim]
Yerilmek işi
- HARBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşla ilgili işler
-
Harp okulu
-
[isim]
Savaşla ilgili işler
- KAYETME
- ...
- YETİNME
-
-
[isim]
Yetinmek işi, kanaat, iktifa
-
[isim]
Yetinmek işi, kanaat, iktifa
- MAHİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nitelik, vasıf, öz, asıl, esas, içyüz
-
[isim]
Nitelik, vasıf, öz, asıl, esas, içyüz