İçinde yak olan 9 harfli 42 kelime var. İçerisinde YAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yak olan kelimeler listesine ya da Sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAY, YAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAKLAŞMAK

  1. [-e] Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek
    • "Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Benzemek, andırmak, uygun olmak
  3. Bir konuyu, bir sorunu ele alarak değerlendirmek
    • "Gösteriye dayalı dallarla edebiyat arasındaki ayrıma ün kavramıyla yaklaşabiliriz." (Tomris Uyar)
  4. Yakınlaşmak
    • "Aydın vapuru geçmiş, Kınalı önlerine yaklaşıyor." (Sermet Muhtar Alus)

AYAKLAMAK

  1. [-i] Ayakla ölçmek

AMONYAKLI
...
AYAKBASTI

  1. [isim] Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı

YAKIVERME
...
YAKINSAMA

  1. [isim] Yakınsamak işi
  2. Aradaki açıklık sonsuz küçülerek fakat kesişmeden bir noktaya, bir limite doğru yaklaşma

PARANOYAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Paranoya ile ilgili
  2. [isim] Paranoyaya tutulmuş kimse
    • "İlk konuşmalarımızda delikanlıyı biz bir paranoyak sanmıştık." (Tarık Buğra)

DAYAKLAMA

  1. [isim] Dayaklamak işi

DİYAKRONİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Art zamanlılık

AYAKLANIŞ

  1. [isim] Ayaklanma işi veya biçimi

RİYAKARCA
...
YAKAMOZLU

  1. [sıfat] Yakamozu olan
    • "Yakamozlu lacivert göl perde perde açıldı, aydınlandı" (Reşat Enis)

UYAKLANMA
...
YAKALANMA

  1. [isim] Yakalanmak işi

AKARYAKIT

  1. [isim] Benzin, gaz yağı, mazot vb. sıvı yakıt

LİYAKATLİ

  1. [sıfat] Liyakati olan, başarılı, yetenekli, değimli
    • "Ciddi bir gazetede liyakatli, genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." (Orhan Seyfi Orhon)

YAKALAMAK

  1. [-i] Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
    • "Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." (Refik Halit Karay)
  2. Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek
  3. Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmak
    • "Bu defa Tevfik'i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar." (Halide Edip Adıvar)
  4. Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmak
    • "Kocasını bir kadınla yakalamış."
  5. Bir kimsenin suçluluğunu gösteren söz, bakış veya işareti fark etmek
  6. Birdenbire etkisi altına almak
    • "Yağmur bizi yolda yakaladı."
  7. Arayarak veya rastlantı sonucu bulup bağlantı kurmak
    • "Zehra, Yorgaki'nin müziğini herhangi bir yerinden yakalıyor." (Atilla İlhan)
  8. Belirlemek, anlamak
    • "Kız onun zayıf damarını yakalamıştı." (Tarık Buğra)

CIYAKLAMA

  1. [isim] Cıyaklamak işi

CİYAKLAMA

  1. [isim] Cıyaklama

YAKTIRMAK

  1. [-i] Yakma işini yaptırmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü