İçinde yak olan 7 harfli 43 kelime var. İçerisinde YAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yak olan kelimeler listesine ya da Sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAY, YAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DAYAKLI

  1. [sıfat] Dayağı olan
    • "Yapılan şakalar bazen dayaklı kavgalara meydan açacak derecede canlanıp kızışır." (Reşat Nuri Güntekin)

DÜZAYAK

  1. [isim] Bir halk oyunu türü
  2. [sıfat] İçinde merdiven veya inilip çıkılacak bölüm bulunmayan (ev, yol)

YAKILMA

  1. [isim] Yakılmak işi

AYAKUCU

  1. [isim] Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun dünya merkezine doğru olan yönü

YAKINMA

  1. [isim] Yakınmak (I) işi

YAKINTI

  1. [isim] Yakılan bir şeyin kalıntıları
    • "Düşmanın yakıp yıktığı köylerin yakıntı ve yıkıntıları..." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Şikâyet

YAKASIZ

  1. [sıfat] Yakası olmayan
    • "Adamın sırtında yakasız bir mintan, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)

BAŞUYAK
...
YAKAMOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı
    • "Yakamozlar saçarak her tarafından fenerim / Çifte sandal, yüzüyorduk; o yüzer, ben yüzerim." (Mehmet Akif Ersoy)
  2. Biyolojik ışık üretme özelliğine sahip, akıntı ve rüzgârlarla sürüklenen ve bir şeye dokunduğunda ışık veren deniz hayvanı

YAKARMA

  1. [isim] Yakarmak işi

ÇALYAKA

  1. [zarf] Yakasına yapışıp sıkıca tutarak
    • "Bizi çalyaka karakola götürdüler." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Şimdi karakoldan görürlerse kudurmuşsun diyerek çalyaka ederler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SACAYAK

  1. [isim] Sacayağı
    • "Kimi kocaman kazanı sacayak şeklinde dizilmiş üç büyük taşın üstüne oturtmaya çalışıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

AYAKÇIN

  1. [isim] Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık

YAKİNEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Sağlam olarak, iyice (bilmek)
    • "Hatta yakinen biliyorlardı ki öyle ufaktan bir aileye mensup değildi." (Refik Halit Karay)

YAKIŞIK

  1. [isim] Uygunluk, yaraşma
    • "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yakışıklı delikanlı

İŞTİYAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Göreceği gelme, özleme
  2. Güçlü istek, arzu
    • "Bir asırdan beri birkaç neslin iştiyakı budur." (Yahya Kemal Beyatlı)

UYAKSIZ

  1. [sıfat] Uyağı bulunmayan, kafiyesiz

DİYAKOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din adamı

YAKILIŞ
...
YAKIMCI

  1. [isim] Türkü yakan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü