İçinde yak olan 6 harfli 22 kelime var. İçerisinde YAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yak olan kelimeler listesine ya da Sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAY, YAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AYAKLI

  1. [sıfat] Ayağı olan
  2. Bir destekle yere dayanan
    • "Ayaklı kadeh."
  3. Ayakla işletilen
    • "Ayaklı dikiş makinesi."

YAKMAK

  1. [-i] Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak
    • "Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Ateşle yok etmek
    • "Çöpleri yakmak."
  3. Işık vermesini sağlamak
    • "Mavi ışıklı ispirto lambalarını yakarlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Isı etkisiyle bozmak
    • "Eteği ütülerken yaktı."
  5. Keskin, sert ve ısırıcı bir duyum vermek
    • "Biber ağzı yakar."
  6. Yanıyormuş gibi bir etki yapmak
    • "Hekime daima şarabın midelerini yaktığından bahsederler." (Falih Rıfkı Atay)
  7. Kurutmak, zarar vermek
    • "Fırtına ekinleri yakmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
  8. [nsz] Çok sıcak olmak
    • "Bugün güneş yakıyor."
  9. Karartmak
    • "Güneşte vücudunu yaktı."
  10. Çok üşütmek
    • "Soğuk rüzgâr insanın yüzünü yakıyor."
  11. Acıtmak
    • "Canını yakmak."
  12. Silahla vurmak
  13. Yıkıma, zarara yol açmak, büyük bir zarara uğratmak, mahvetmek
    • "Gözü mavi, boyu kısa, kendi muhacir olmasın. Ne olursa olsun makbulüm. Aman bu üçüne dikkat et. Beni yakma." (Ömer Seyfettin)
  14. Güçlü sevgi uyandırmak

TİRYAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitkisel, hayvansal ve madensel maddelerin karışımından yapılan macun, panzehir

KANYAK

  1. [isim] İspirto derecesi yüksek, özel kokulu, sarımtırak renkte bir tür içkinin patent adı, konyak

YAKMAÇ

  1. [isim] Sıvı yakıtı kolayca yanabilecek taneciklere ayırarak püskürten araç, brülör

AYAKTA

  1. [zarf] Ayağa kalkmış durumda
    • "Kahvelerimizi ayakta içtik." (Aka Gündüz)
  2. Telaşlı, heyecanlı bir biçimde
    • "Bu yapı beş yüz yıldan beri ayakta kalmıştır."

ÇÖLYAK
...
ÖNAYAK

  1. [sıfat] Bir işte öncü, işi yürüten (kimse)
    • "Bu işte de önayak olmuş ve neler becermiş." (Reşat Nuri Güntekin)

ZODYAK
...
YAKALI

  1. [sıfat] Herhangi bir biçimde yakası olan
    • "Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti." (Haldun Taner)

AKYAKA
...
AYAKSI

  1. [sıfat] Ayağı andıran, ayağa benzeyen, ayak gibi

YAKICI

  1. [sıfat] Yakma özelliği olan, yakan
    • "Sanki sesleri güneşin yakıcı aydınlıklarını ürpertiyor." (Ömer Seyfettin)
  2. [isim] Yakı yapan veya satan kimse
  3. Etkili, dokunaklı
  4. Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde)
    • "Oksijen yanıcı değil, yakıcıdır."

KONYAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kanyak
    • "Senin için bir şişe rakı, kendime de konyak aldım." (Refik Halit Karay)

MANYAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Maniye yakalanmış (hasta)
  2. Gülünç, garip, şaşırtıcı davranışları olan (kimse)
  3. [ünlem] "Aptal, çılgın, dengesiz, deli" anlamlarında bir seslenme sözü

FİYAKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gösteriş, çalım, afi, caka
    • "Küçük çocuklar da tütüne alışırken fiyakası için başlarlar." (Sait Faik Abasıyanık)

AYAKÇI

  1. [isim] Ayak işlerinde kullanılan kimse
  2. Bir iş süresince tutulan hizmetçi
    • "Bütün ayakçılar, başta parkın kiracısı, kaymakam beyin masasına pervane." (Tarık Buğra)
  3. Gezici satıcı, çerçi
  4. Otobüs terminallerinde yolcuyu kendi şirketinden bilet almaya yönlendiren kimse

YAKARI

  1. [isim] Yakarış

TOYAKA

  1. [isim] Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası

UYAKLI

  1. [sıfat] Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü