İçinde y olan 4 harfli 158 kelime var. İçerisinde Y harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında y harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İHYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeniden canlandırma, diriltme
    • "Eskisinden daha çok gelsinler, söylesinler, önlerine dökül, ağızlarını ara, bana gel, ne söylediklerini haber ver, ihya olursun be Tevfik!" (Halide Edip Adıvar)
  2. Çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme
  3. Yeni bir güç, umut, erinç verme

VİYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Dümeni ortaya alarak gemiyi bulunduğu doğrultuda yürütme
  2. [ünlem] Gemiyi belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutması için dümenciye verilen komut

YURT

  1. [isim] Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
    • "Türk yurduna Türkiye denir."
  2. Memleket
    • "Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
    • "Güçsüzler yurdu."
  4. Göçebe Türklerin oturduğu çadır
  5. Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
  6. Diyar
    • "Bu köy pehlivanlar yurdudur."
  7. Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan
  8. Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
  9. Sahip olunan arazi, emlak

AYOL

  1. [ünlem] Genellikle kadınların kullandığı bir seslenme sözü
    • "Ayol! Sen nerelerde kaldın?"

YUVA

  1. [isim] Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak
    • "O zamanlar ... mezarlıkların serviliklerine gizlenen eski bülbül yuvaları meşhurdu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Gerçi birçok flörtleri olmuş ama karar verip de içlerinden biriyle yuva kurmak cesaretini gösterememişti." (Haldun Taner)
    • "Hiç canını sıkma dedi, ben şimdi onun yuvasını yaparım!" (Orhan Kemal)
  2. Genellikle ailenin oturduğu ev
    • "İnsanın kendi yuvasından daha sıcak ... ve samimi; hiçbir yer olmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Hâlbuki genç bir kızla yuva yapmak, ölünceye kadar bahtiyar yaşamak için..." (Ömer Seyfettin)
  3. İki buçukla dört yaş arası çocukların bakıldığı, okul öncesi eğitim kurumu
  4. Kimsesizlere veya yoksullara yardım etmek ve onları barındırmak amacıyla açılan yer
  5. Bir şeyin içinde yerleşmiş olduğu veya yerleştirildiği oyuk
    • "Diş yuvası. Kilit yuvası."
  6. Bazı kötü nitelikli kimselerin çok bulunduğu, toplandığı yer
    • "Hırsız yuvası."
  7. Bir şeyin öğretildiği yer
    • "İrfan yuvası."
  8. Bir şeyin çok bulunduğu yer
    • "Bu oda böcek yuvası."

AYAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karı, eş
    • "Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir." (Orhan Veli Kanık)

EYÜP
...
AYMA

  1. [isim] Aymak işi

AYNI

  1. [sıfat] Başkası değil, yine o
    • "O haspa da aynı yolun yolcusu, elbet birbirlerini kollayacaklar." (Atilla İlhan)
  2. Aralarında ayrım olmayan
    • "Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Bu inanç aynı yolun yolcusu olmak niteliğini yitirecek ve siyasal rekabete dönüşecektir." (Melih Cevdet Anday)

YOYO
...
PEYK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Uydu
  2. [sıfat] Bir başkasına bağımlılığı olan
    • "Peyk devletler."

ÜVEY

  1. [sıfat] Yalnız yasaca akraba sayılan, aralarında kan bağı bulunmayan, öz olmayan
  2. Kendisine kötü davranılan

VEYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut
    • "Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım." (Burhan Felek)
  2. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz
    • "Sen, ben veya başka birileri."

DİYE

  1. [zarf] Herhangi bir yargıya vararak
  2. Niteleyerek
  3. Sanarak, diyerek

YEKE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol

ÖYKÜ

  1. [isim] Ayrıntılarıyla anlatılan olay
  2. Hikâye
    • "Çok yazamıyorum ama öyküler içinde yaşıyorum." (Nezihe Meriç)

UZAY

  1. [isim] Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, feza, mekân
  2. Bütün gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk

AYVA

  1. [isim] Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris)
    • "Ortak bir kaderimiz var biz kadınların, sonunda ayvayı yiyen biz oluyoruz." (Ayşe Kulin)
  2. Bu ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi

DUYU

  1. [isim] İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum, hasse
    • "Tüm duyularım uyanık olarak trenimin rengini ve numarasını bulmaya çalışırdım." (Nazlı Eray)

YUHA

  1. [ünlem] Yuh

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü