İçinde vu olan 7 harfli 53 kelime var. İçerisinde VU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vu olan kelimeler listesine ya da Sonu vu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TAVUKSU

  1. [sıfat] Tavuğu andıran, tavuğa benzeyen, tavuk gibi

SAVUŞMA

  1. [isim] Savuşmak işi

RANDEVU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
    • "Bunlar bana öyle gelir ki vaktiyle verdikleri bir randevuya o gün canları istememiş de gitmemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti." (Aka Gündüz)
    • "Az sonra birbirimize randevu vermişiz gibi ben de gelirim." (Refik Halit Karay)
    • "Bilmem ki anne, gene o Fahri'yle randevusu olmasın?" (Peyami Safa)

AVUNMAK

  1. [nsz] Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak
    • "Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu." (Erhan Bener)
  2. Oyalanmak, yetinmek
    • "Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir şeyle avunamıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Hayvan gebe kalmak

KAVUŞMA

  1. [isim] Kavuşmak işi, buluşma, telaki
    • "Karısını ve kendisini memlekete dönmeye ve vatanına kavuşmaya ikna ettik." (Burhan Felek)
  2. Mantar ve yosun sınıfından bazı aşağı bitkilerde, yeni bir birey oluşturmak için iki ayrı hücrenin birleşmesi

GAGAVUZ
...
VUKUFLU

  1. [sıfat] Bilgisi olan
    • "İyi kabul görürse elbet uzman ve vukuflu heyetlerce daha ayrıntılı bir şekilde düşünülür." (Haldun Taner)

ABLAVUT

  1. [sıfat] Bön, aptal, sersem (kimse)

VURGULU

  1. [sıfat] Vurgu ile söylenen
    • "Vurgulu kelime. Vurgulu hece."
  2. Üstünde önemle durularak, dikkat çekilerek
    • "Vurgulu konuştu."

AVUTMAK

  1. [-i] Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
    • "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
  2. Oyalamak
    • "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."

KAVUNCU

  1. [isim] Kavun satan kimse

SAVURUŞ
...
TAVULGA

  1. [isim] Kabuğu kırmızı veya erguvan renginde olan ve tabaklamada kullanılan bir söğüt türü

KAVUŞUM

  1. [isim] Yer yuvarlağı bir uçta kalmak üzere, yerin, güneşin ve herhangi bir gezegenin bir doğru üzerine gelmeleri, içtima

KAVUNSU

  1. [sıfat] Kavunu andıran, kavuna benzeyen, kavun gibi, kavunumsu
    • "Uzun boylu, biraz kavunsu kafalı, ufak burunlu, konuşkan bir adammış." (Memduh Şevket Esendal)

SAVURMA

  1. [isim] Savurmak işi
    • "Ben de onlar gibi tekme atıp yumruk savurmasını biliyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme

HAVUZCU

  1. [isim] Otelde havuzla ilgili işlere bakan görevli

HAVUZLU

  1. [sıfat] Havuzu olan
    • "Boş arsaları, ikiz pembe villaları, havuzlu bahçeyi geçti." (Haldun Taner)

BAVULCU

  1. [isim] Bavul yapan veya satan kimse

VURUNMA

  1. [isim] Vurunmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü