İçinde uz olan 7 harfli 90 kelime var. İçerisinde UZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uz olan kelimeler listesine ya da Sonu uz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UMUTSUZ
-
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- "Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." (Nezihe Araz)
-
Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz
- "Hasta umutsuz. Umutsuz bir durum."
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- HAVUZCU
-
-
[isim]
Otelde havuzla ilgili işlere bakan görevli
-
[isim]
Otelde havuzla ilgili işlere bakan görevli
- UZANMAK
-
-
[-e]
Boylu boyunca yatmak
- "Nevin evde biraz uzanıp dinlenmezse hastalanacaktı sanki." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Gitmek
- "Öğleden sonra Şişli'den Beyoğlu'na kadar uzandım." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Bir alana yayılmak
- "Sokağın dibinden gelen bir elektrik lambasının titreye titreye uzanan ışığında, bu iki gölgenin umumi şekilleri görülüyor." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Bir şey boyunca sıralanmak
- "İncecik ırmaklar vardı ki kenarları boyunca uzanan sazlıkları arasından pembe tüylü flamingolar gezinirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yetişmek, ulaşmak
-
Vücudunu yöneltmek veya vücuduyla birlikte kolunu uzatmak
- "Cici Bey balkondan ablasının penceresine bir daha uzandı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-e]
Boylu boyunca yatmak
- RUMUZLU
-
-
[sıfat]
Rumuzu olan
- "Hilmi Efendi bütün bu yarı rumuzlu sözlerden anlamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Rumuzu olan
- UZVİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Organizma
- "Dil yaşayan bir uzviyettir." (Burhan Felek)
-
[isim]
Organizma
- POSTSUZ
-
-
[sıfat]
Postu olmayan
-
[sıfat]
Postu olmayan
- LİMUZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde her türlü donanım bulunan lüks, uzun ve geniş otomobil türü
-
[isim]
İçinde her türlü donanım bulunan lüks, uzun ve geniş otomobil türü
- KOKUSUZ
-
-
[sıfat]
Kokusu olmayan
-
[sıfat]
Kokusu olmayan
- KUZUCUK
- ...
- MARUZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevki, makam veya yaş bakımından büyük birine sunulan, bildirilen dilek veya bilgi, sunuş
- "Size maruzatım var."
-
[isim]
Mevki, makam veya yaş bakımından büyük birine sunulan, bildirilen dilek veya bilgi, sunuş
- TENAKUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlam aykırılığı, çelişme, çelişki
-
[isim]
Anlam aykırılığı, çelişme, çelişki
- ŞUURSUZ
-
-
[sıfat]
Bilinçsiz
- "Bir darağacı önünde gibi şuursuz, dilsiz, külçe hâlindeyim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bilinçsiz
- BUZULLU
-
-
[sıfat]
Buzulu olan
- "Buzullu dağlar."
-
[sıfat]
Buzulu olan
- TUZLAMA
-
-
[isim]
Tuzlamak işi
-
İşkembe ile yapılan bir tür yemek
-
[sıfat]
Tuzlanarak hazırlanan
- "Tuzlama balık."
-
[isim]
Tuzlamak işi
- UFUKSUZ
-
-
[sıfat]
Ufku olmayan
-
[sıfat]
Ufku olmayan
- DOSTSUZ
-
-
[sıfat]
Dostu olmayan
-
[sıfat]
Dostu olmayan
- UĞURSUZ
-
-
[sıfat]
Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum
- "Kendince uğursuz saydığı işlerden birini işlemiş olmasından korktu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum
- NÜFUZLU
-
-
[sıfat]
Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli
- "Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü." (Refik Halit Karay)
-
Makamı yüksek, kademesi üst
- "Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli
- UZAKTAN
-
-
[zarf]
Uzak yerden
- "Merak bu ya, bir gün uzaktan seyredeceğim bizim takımı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Uzak olarak
-
[zarf]
Uzak yerden
- UYUZLUK
-
-
[isim]
Uyuz olma durumu
-
Beceriksizlik, pısırıklık
-
Parasızlık
-
[isim]
Uyuz olma durumu