İçinde um olan 4 harfli 23 kelime var. İçerisinde UM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında um olan kelimeler listesine ya da Sonu um ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TUMP
- ...
- UMUŞ
- ...
- KUMA
-
-
[isim]
Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak
- "Bir sene onunla dağlarda dolaşmış, anamın üstüne kuma getirmiş." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak
- UYUM
-
-
[isim]
Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk, entegrasyon
- "Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı." (Nezihe Araz)
-
Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat
-
[isim]
Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk, entegrasyon
- DUMA
- ...
- PUMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dağ aslanı
-
[isim]
Dağ aslanı
- SUMO
- ...
- YUMA
-
-
[isim]
Yumak işi veya durumu
-
[isim]
Yumak işi veya durumu
- UMAR
-
-
[isim]
Çare
-
[isim]
Çare
- SUMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı
-
[isim]
İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı
- CUMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haftanın altıncı günü, perşembe ile cumartesi arasındaki gün
-
Cuma namazı
-
[isim]
Haftanın altıncı günü, perşembe ile cumartesi arasındaki gün
- RUMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
-
[isim]
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
- UMUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bütün, tüm, kamu
- "Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zamir]
Herkes, halk, ahali
- "Üçü de kısa bir boyun kırışıyla umumu selamladılar." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bütün, tüm, kamu
- UMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aldırış etme, önem verme
- "Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim?" (Atilla İlhan)
- "Gece partileri için arkadaşlarını buldu mu artık dünya istediği gibi dönsün, umurunda olmazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Aldırış etme, önem verme
- UMUT
-
-
[isim]
Ummaktan doğan güven duygusu, ümit
- "Bu umudum, şimdi yavaş yavaş ölüyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler." (Memduh Şevket Esendal)
- "... onun bu sözleri de umutlarımı biraz daha kırdı ama susmak istemedim." (Atilla İlhan)
-
Bu duyguyu veren kimse veya şey
- "Bir tek umut, bir avuç askerde ve Mustafa Kemal denen bir isimdedir." (Falih Rıfkı Atay)
- "Senden umutlarını kesmişler, sağ olsun da zararı yok, yazmasın diyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ummaktan doğan güven duygusu, ümit
- ONUM
-
-
[isim]
Kötü bir durumdan kurtulma
-
[isim]
Kötü bir durumdan kurtulma
- UMMA
-
-
[isim]
Ummak işi
- "Kız kardeşinden imdat ummanın faydasızlığını görünce şu cevabı verdi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ummak işi
- OYUM
-
-
[isim]
Oyma işi
- "Tünel açmak için bu dağın oyumu iki ay sürdü."
-
[isim]
Oyma işi
- BLUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür iskambil oyunu
-
[isim]
Bir tür iskambil oyunu
- ULUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilimler, ilimler
-
[isim]
Bilimler, ilimler