İçinde uh olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde UH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uh olan kelimeler listesine ya da Sonu uh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
H U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
HU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUHİBBE
- ...
- TUHAFÇI
- ...
- MUHTEVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin içindeki, içerik
- "Nesir olarak Naima Tarihi'ni hem muhteva hem ifade bakımından beğenirim." (Burhan Felek)
-
[isim]
Bir şeyin içindeki, içerik
- MUHTIRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
-
Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, diplomatik nota
-
Andıç
-
Günlük
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
- ABUHAVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İklim
-
[isim]
İklim
- NUHUSET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
- SUHULET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kolaylık
-
Yumuşaklık, naziklik
-
Uygun ortam
-
[isim]
Kolaylık
- ÇUHASIZ
-
-
[sıfat]
Çuhası olmayan
-
[sıfat]
Çuhası olmayan
- BUHARLI
-
-
[sıfat]
Buharı olan
-
Buhar gücü ile çalışan
-
[sıfat]
Buharı olan
- ZUHURAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular
- "Benim oraya gitmem zuhurata bağlıdır."
-
[isim]
Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular
- LAYUHTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
- FÜTUHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zaferler, fetihler
-
[isim]
Zaferler, fetihler
- MUHAFIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu
- "Hecinlerimizi bir iki muhafızla tepecikler arasına yerleştirmiştik." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir kalenin veya bir şehrin önemli yerlerini korumak, düzeni ve güvenliği sağlamakla görevli komutan
- "İstasyonda veliahdı uğurlayanlar arasında İstanbul muhafızı da vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu
- LENDUHA
-
-
Çok iri ve kaba
- "O lenduha kapının mandalına erişip de ağır ve paslı demirini yerinden oynatmak kolayca becereceği iş değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çok iri ve kaba
- MUHACİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Göçmen
- "Yolda uzun bir muhacir kafilesine tesadüf ettik." (Ömer Seyfettin)
- "Bunlar Kozan'dan Kırım'a, oradan da Tuna'ya muhacir gitmişler." (Peyami Safa)
-
Hz. Muhammed'e uyarak Mekke'den Medine'ye göç eden
-
Göçmen
- MUHARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşçı
-
[isim]
Savaşçı
- MUHASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayman
-
[isim]
Sayman
- RUHİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ruh bilimi, psikoloji
- "Ben Avrupa'nın püriten papazlarıyla rekabet eden ruhiyat büyücülerinden değilim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ruh bilimi, psikoloji
- SUHUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıcaklık
-
[isim]
Sıcaklık
- DERUHTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme
- "Aralarında anlaşıp siparişi müştereken deruhte ettiler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme