İçinde ud olan 5 harfli 16 kelime var. İçerisinde UD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ud olan kelimeler listesine ya da Sonu ud ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ASUDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Rahat, sakin
    • "Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde." (Yahya Kemal Beyatlı)

KUDÜS
...
PUDRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı mineral ürünlerin karışımı ile elde edilen, cildi korumak, düzgün ve güzel göstermek veya kırışıklıkları, pürüzleri gizlemek amacıyla yüze ve tene sürülen, kokulu ince toz

KUDAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, Hristiyanların kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören, liturya

BUDUN

  1. [isim] Kavim
  2. Ulus, millet

KUDUZ

  1. [isim] Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık
  2. [sıfat] Bu hastalığa yakalanmış
    • "Ama dokunsalar ağlayacağı veya kuduz köpek gibi sağa sola saldıracağı belliydi." (Tarık Buğra)
  3. [sıfat] Azmış

SUDAK

  1. [isim] Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan, eti beyaz ve lezzetli bir balık (Lucioperca fluviatilis)

DUDAK

  1. [isim] Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az veya çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri
    • "Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü ve üfürmeye başladı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Selma Hanım dudaklarını büktü, cevap vermeye lüzum bile görmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bir zaman böyle birbirini karşılıklı öpücüklere boğduktan sonra, nefesleri kesilinceye kadar dudak dudağa kaldılar." (Necati Cumalı)
    • "Size hayır kalmadığını dudak ucuyla söyleyiverirler ve gerçekten dedikleri de çıkar." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ağız
    • "Eve dudağınızda bir şarkı ile dönüyorsunuz." (Haldun Taner)

HUDUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sınır
    • "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Uç, son

AMUDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dikey

YUDUM

  1. [isim] Bir içişte yutulacak miktar
    • "Dudaklarımda bir yudum suyun hasreti." (Yusuf Ziya Ortaç)

CUDAM

  1. [isim] Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse
    • "Adam değil, cudam!"

KUDÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mehter takımlarında ve tekkelerde kullanılmış olan, metal kâseli, küçük iki davuldan oluşmuş usul vurma aracı

SUDAN

  1. [sıfat] Önemsiz, saçma, baştan savma
    • "Doğruluğu peşin peşin kabul edilmiş bir hükme sudan sebepler aradılar." (Orhan Veli Kanık)

BUDAK

  1. [isim] Ağacın dal olacak sürgünü
  2. Dalın gövde içindeki başlangıç yeri olan ve tahtalarda görülen yuvarlak koyuca renkte sert bölüm

GUDDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beze

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü