İçinde tü olan 8 harfli 124 kelime var. İçerisinde TÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tü olan kelimeler listesine ya da Sonu tü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TÜFEKLİK
-
-
[isim]
Kışla gibi yerlerde tüfekleri düzenli bir biçimde koymak için yapılmış yer
-
Tüfek kılıfı
-
[isim]
Kışla gibi yerlerde tüfekleri düzenli bir biçimde koymak için yapılmış yer
- FÜTÜVVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî ve mesleki birlik, esnaf teşkilatı
-
[isim]
Dinî ve mesleki birlik, esnaf teşkilatı
- ÖPTÜRTME
- ...
- ÖRTÜKLÜK
- ...
- ÖLÇTÜRME
-
-
[isim]
Ölçtürmek işi
-
[isim]
Ölçtürmek işi
- ÖRTÜNMEK
-
-
[nsz]
Kendi üzerine bir şey örtmek
- "Üşümem merak etme / Sıcak tutar yün fanila / Olmazsa örtünürüm / Battaniyeyi iki katlı." (Behçet Necatigil)
-
Kadın, dinî açıdan görünmesi sakıncalı olan yerlerini örtmek
-
[nsz]
Kendi üzerine bir şey örtmek
- SÜPRÜNTÜ
-
-
[isim]
Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
- "Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bayağı, aşağılık şey veya kimse
-
[isim]
Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
- TÜMSEKLİ
-
-
[sıfat]
Tümseği olan
-
Dışbükey
-
[sıfat]
Tümseği olan
- ÖRTÜŞMEK
-
-
[-le]
Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek
-
İki görüş, düşünce, sözcük, cümle birbiriyle tam olarak uyuşmak
-
[-le]
Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek
- TÜFEKSİZ
- ...
- TÜKENMEK
-
-
[nsz]
Bitmek, sona ermek, kalmamak
- "Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Güçsüzleşmek, bitkinleşmek, yılgınlaşmak
- "İnsan sevdiği birini tükenmiş görmek istemez." (Orhan Veli Kanık)
-
Verimliliğini yitirmek, söyleyecek sözü kalmamak
- "Yalnız kendi tecrübelerini yazmaya kalkan romancı çabuk tükenir." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Bitmek, sona ermek, kalmamak
- TÜZELLİK
- ...
- TÜNAYDIN
-
-
[ünlem]
Genellikle öğleden akşama kadar söylenen selamlama sözü
-
[ünlem]
Genellikle öğleden akşama kadar söylenen selamlama sözü
- MİNYATÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük, renkli resim sanatı
- "Aynı oyunu, avuç içi kadar bir minyatürden seçilmiş bir köşecikle oynuyorlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Bu biçimde yapılmış küçük resim
-
Bir şeyin küçük ölçekte kopyası veya benzeri
- "Ufacık, minyatür bir yüzü, aynı ufaklıkta vücudu vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük, renkli resim sanatı
- TÜMLETME
- ...
- KÖRKÜTÜK
-
-
Kendini bilmeyecek kadar çok (sarhoş, âşık vb.)
-
Kendini bilmeyecek kadar çok (sarhoş, âşık vb.)
- TÜYDÜRME
-
-
[isim]
Tüydürmek işi veya durumu
-
[isim]
Tüydürmek işi veya durumu
- HÜNGÜRTÜ
-
-
[isim]
Hüngürderken çıkan ses
-
[isim]
Hüngürderken çıkan ses
- TESETTÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadınların kapalı bir biçimde giyinmesi
-
[isim]
Kadınların kapalı bir biçimde giyinmesi
- BÜTÜNLÜK
-
-
[isim]
Bütün olma durumu, tamamiyet
- "Ulusal birlik adına dış politikadaki bütünlük tam olmalıydı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bütün olma durumu, tamamiyet