İçinde taş olan 7 harfli 31 kelime var. İçerisinde TAŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taş olan kelimeler listesine ya da Sonu taş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞAT, TAŞ
2 Harfli Kelimeler
AŞ, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAŞINIŞ
-
-
[isim]
Taşınma işi veya biçimi
-
[isim]
Taşınma işi veya biçimi
- BEKTAŞİ
- ...
- TAŞINIM
- ...
- TAŞIYIŞ
-
-
[isim]
Taşıma işi veya biçimi
-
[isim]
Taşıma işi veya biçimi
- SATAŞMA
-
-
[isim]
Sataşmak işi
- "Bunu yalnız vaktini gözetleyip bacak kadar kıza sataşmaya geldi sanacak." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sataşmak işi
- AŞIKTAŞ
- ...
- TAŞRALI
-
-
Taşra halkından olan (kimse), dışarlıklı
- "Sonra o taşralı müteahhidin ona talip olmasıyla..." (Haldun Taner)
- "Şehirli görünmek gururu kasaba kızının İstanbul'dan aldığı ilk kötü huy oldu; birkaç hafta geçince babasıyla anasının yeni hayata kendisi gibi uyamayacaklarını, taşralı kalacaklarını anlayınca hırçınlaştı." (Refik Halit Karay)
-
Taşra halkından olan (kimse), dışarlıklı
- TAŞERON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten kendi üzerine alan ikinci müteahhit
-
[isim]
Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten kendi üzerine alan ikinci müteahhit
- TAŞITÇI
-
-
[isim]
Taşıt kullanan kimse, sürücü
-
Taşıt yapan, satan veya onaran kimse
-
[isim]
Taşıt kullanan kimse, sürücü
- TAŞINMA
-
-
[isim]
Taşınmak işi
-
[isim]
Taşınmak işi
- TAŞKENT
- ...
- YURTTAŞ
-
-
[isim]
Yurtları veya yurt duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş
- "Hiç tembellik değil yurttaşım, dedim hele tembellik hiç değil!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yurtları veya yurt duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş
- YEDİTAŞ
- ...
- TAŞIMSI
-
-
[sıfat]
Taşsı
-
[sıfat]
Taşsı
- KABATAŞ
- ...
- KENTTAŞ
-
-
[isim]
Aynı kentten olan kimse
-
[isim]
Aynı kentten olan kimse
- AYAKTAŞ
-
-
[isim]
Omuzdaş
-
[isim]
Omuzdaş
- TAŞIMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek
- "Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üstünde bulundurmak
- "Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek
- "Değirmenin üstünde ise değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak bulunur." (Salâh Birsel)
-
Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak
-
[nsz]
Giymek
- "Devlet üniforması taşıyordu." (Haldun Taner)
-
Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak
-
Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek
-
[nsz]
Duymak, hissetmek
- "İçlerinde her şeye karşılık bir suçluluk duygusu taşırlar." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek
- TAŞITIŞ
- ...
- RENKTAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı renkte olan
-
[sıfat]
Aynı renkte olan