İçinde sö olan 8 harfli 41 kelime var. İçerisinde SÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sö olan kelimeler listesine ya da Sonu sö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÖĞÜŞLÜK
-
-
[isim]
Söğüş yapmaya elverişli et veya sebze
-
[isim]
Söğüş yapmaya elverişli et veya sebze
- SENSÖRLÜ
- ...
- SÖVÜLMEK
-
-
[-e]
Sövme işine konu olmak
-
[-e]
Sövme işine konu olmak
- SÖNÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her devirde beslenen (salınım hareketi), beslenen
-
[sıfat]
Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her devirde beslenen (salınım hareketi), beslenen
- KONKASÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapıcılıkta yol, yapı vb. yapımında kullanılacak çakıl veya taşları elde etmek için, büyük kayaları kırıp ufalamaya yarayan makine, kırma makinesi
-
[isim]
Yapıcılıkta yol, yapı vb. yapımında kullanılacak çakıl veya taşları elde etmek için, büyük kayaları kırıp ufalamaya yarayan makine, kırma makinesi
- SÖYLETME
-
-
[isim]
Söyletmek işi
-
[isim]
Söyletmek işi
- SÖYLENCE
-
-
[isim]
Efsane
-
[isim]
Efsane
- SÖNDÜRÜŞ
- ...
- SÖZCELEM
- ...
- SÖMÜRMEK
-
-
[-i]
Yiyecek içeceğin hepsini birden yiyip bitirmek, silip süpürmek
-
Dudaklarını yapıştırarak soluğu ile çekip içmek
-
Üretim araçları sahipleri, başkalarının emeğine ve onların yarattıkları değerlere el koymak
-
Bir ulus veya devlet, diğer bir ulusun veya devletin doğal kaynaklarından, ekonomik değerlerinden çıkar sağlamak
-
Bir kimseden veya bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak
- "Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır." (Haldun Taner)
-
[-i]
Yiyecek içeceğin hepsini birden yiyip bitirmek, silip süpürmek
- SÖYLEVCİ
-
-
[isim]
Coşkulu ve güzel konuşan, hitabede bulunan kimse
- "İttihat ve Terakki'nin en iyi söylevcisi odur." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Coşkulu ve güzel konuşan, hitabede bulunan kimse
- SÖMÜRTME
- ...
- SÖVÜŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine sövmek
-
[nsz]
Birbirine sövmek
- SÖYLENTİ
-
-
[isim]
Ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber, rivayet, şayia
- "Önce kulaktan kulağa fısıldanan bu söylentilerin meclis kürsülerinde açıkça ifade edildiği oluyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber, rivayet, şayia
- MUMSÖNDÜ
-
-
[isim]
Cem ayinlerinde, aydınlatmak için kullanılan mumun tören bitiminde söndürülmesinin yanlış yorumlanmasıyla ortaya çıkmış bir inanış
-
[isim]
Cem ayinlerinde, aydınlatmak için kullanılan mumun tören bitiminde söndürülmesinin yanlış yorumlanmasıyla ortaya çıkmış bir inanış
- SÖZLÜKÇE
-
-
[isim]
Herhangi bir bilim dalının söz varlığını içeren sözlük
-
[isim]
Herhangi bir bilim dalının söz varlığını içeren sözlük
- SÖKTÜRME
-
-
[isim]
Söktürmek işi
-
[isim]
Söktürmek işi
- SÖLPÜMEK
-
-
[nsz]
Şişmanken zayıflamak
-
Gevşemek, pörsümek
-
[nsz]
Şişmanken zayıflamak
- SÖZLÜLÜK
- ...
- SÖMÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı