İçinde ss olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde SS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ss olan kelimeler listesine ya da Sonu ss ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEESSÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acınma, yazıklanma, yerinme
- "İdraksiz, şuursuz geçen günlerimiz için teessüfler edeceksiniz." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Acınma, yazıklanma, yerinme
- HİSSELİ
-
-
[sıfat]
İçinde birkaç kişinin payı olan, paydaşlı, paylı
-
[sıfat]
İçinde birkaç kişinin payı olan, paydaşlı, paylı
- IPISSIZ
-
-
[sıfat]
Çok ıssız, ıssız
- "Tepenin ardı ıpıssızdı." (Abbas Sayar )
-
[sıfat]
Çok ıssız, ıssız
- CÜSSELİ
-
-
[sıfat]
İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı (kimse)
-
[sıfat]
İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı (kimse)
- YASSICA
-
-
[sıfat]
Yassı durumda
- "Kaşlarının arası açık da uçları samur gibi; yassıca bir burnu, büyükçe bir ağzı var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yassı durumda
- FİTNESS
- ...
- MUKASSİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sıkıntılı, sıkıntı verici, bunaltıcı
- "Meyhane mukassi görünür taşradan amma / Bir başka ferah, başka letafet var içinde." (Nedim)
-
[sıfat]
Sıkıntılı, sıkıntı verici, bunaltıcı
- TEESSÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzülme, üzüntü
- "Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Artık gözümün önünde ölse teessür göstermek istemiyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Duygulanım
-
[isim]
Üzülme, üzüntü
- MÜESSİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üzücü, üzüntü veren
-
Hoşa gitmeyen, kötü (olay, durum)
-
[sıfat]
Üzücü, üzüntü veren
- MURASSA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değerli taşlarla bezenmiş, cevahirle süslenmiş
- "Cemal Paşa'nın göğsünde murassa bir nişan takılıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Değerli taşlarla bezenmiş, cevahirle süslenmiş
- ŞANSSIZ
-
-
[sıfat]
Talihi olmayan, talihsiz
-
[sıfat]
Talihi olmayan, talihsiz
- MÜESSİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kurucu
-
[sıfat]
Kurucu
- HIRSSIZ
-
-
[sıfat]
Hırsı olmayan
-
[sıfat]
Hırsı olmayan
- TEESSÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurulma, ortaya çıkma
-
Yerleşme, temelleşme, kökleşme
-
[isim]
Kurulma, ortaya çıkma
- DANSSIZ
-
-
[sıfat]
Dansı olmayan, dans edilmeyen
-
[sıfat]
Dansı olmayan, dans edilmeyen
- TOPLESS
- ...
- ESASSIZ
-
-
[sıfat]
Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız
- "Esassız bir iş."
-
Doğru olmayan, yalan
- "Bazen bir toplum, olduğu gibi esassız, çok abartılmış, yanlış rivayetlere kapılıp gidiyordu." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız
- TAASSUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağnazlık
-
[isim]
Bağnazlık
- ULUSSUZ
-
-
[sıfat]
Ulusu olmayan
-
[sıfat]
Ulusu olmayan
- ISSIZCA
- ...