İçinde sav olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde SAV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sav olan kelimeler listesine ya da Sonu sav ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SAV
2 Harfli Kelimeler
AS, AV
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAVULMA
-
-
[isim]
Savulmak işi veya durumu
-
[isim]
Savulmak işi veya durumu
- SAVAŞÇI
-
-
[sıfat]
Savaşan, savaş durumunda bulunan, muharip
-
İyi veya çok savaşan, savaşkan, cengâver
-
[isim]
Savaşa katılan kimse
-
[sıfat]
Savaşan, savaş durumunda bulunan, muharip
- SAVATLI
-
-
[sıfat]
Savatı olan, savatlanmış
- "Belindeki yirmi sene evvel hediye gelen kayışın savatlı gümüş sarkıntıları pırıl pırıl parlıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Savatı olan, savatlanmış
- SAVLAMA
-
-
[isim]
Savlamak işi veya durumu
-
[isim]
Savlamak işi veya durumu
- SAVURUŞ
- ...
- SAVMACI
-
-
[isim]
Savma işi yapan kimse
-
[isim]
Savma işi yapan kimse
- KASAVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzüntü, tasa, kaygı, sıkıntı
- "Dövüşen yiğitler de boyanır kana / Kasavet mi çeker seni doğuran ana." (H. Türküsü)
-
[isim]
Üzüntü, tasa, kaygı, sıkıntı
- MÜSAVAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eşitlik, denklik
- "Hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Eşitlik, denklik
- SAVAŞIM
-
-
[isim]
Herhangi bir amaca erişmek, bir güce karşı koyabilmek amacıyla bir kişi veya grubun sürekli çabası, mücadele
- "Bir polemikçi, bir savaşım insanı değildi." (Haldun Taner)
- "Sen ancak iyi savlar için savaşım vermekte rahat ederdin." (Haldun Taner)
-
[isim]
Herhangi bir amaca erişmek, bir güce karşı koyabilmek amacıyla bir kişi veya grubun sürekli çabası, mücadele
- SAVUNMA
-
-
[isim]
Saldırıya karşı koyma, müdafaa
- "Mustafa Kemal'in orada seçtiği savunma hattı, Millî Misak'taki Türkiye sınırı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir kişiyi, bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı veya konuşma, savunu, müdafaaname
-
Bir takımın, kalesini korumak için gösterdiği çaba, defans
-
[isim]
Saldırıya karşı koyma, müdafaa
- SAVUŞMA
-
-
[isim]
Savuşmak işi
-
[isim]
Savuşmak işi
- SAVILMA
-
-
[isim]
Savılmak işi veya durumu
-
[isim]
Savılmak işi veya durumu
- PASAVAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sınırdaş olan ülkelerin sınır bölgeleri içinde oturan kendi vatandaşlarına komşu bölge sınırları içinde kısa süreli dolaşmalarını sağlamak üzere verdiği belge
-
[isim]
Sınırdaş olan ülkelerin sınır bölgeleri içinde oturan kendi vatandaşlarına komşu bölge sınırları içinde kısa süreli dolaşmalarını sağlamak üzere verdiği belge
- SAVAŞMA
-
-
[isim]
Savaşmak işi, muharebe
-
[isim]
Savaşmak işi, muharebe
- SAVSAMA
-
-
[isim]
Savsaklama, ihmal
-
[isim]
Savsaklama, ihmal
- SAVURMA
-
-
[isim]
Savurmak işi
- "Ben de onlar gibi tekme atıp yumruk savurmasını biliyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme
-
[isim]
Savurmak işi
- SAVUNUŞ
-
-
[isim]
Savunma işi veya biçimi
-
[isim]
Savunma işi veya biçimi