İçinde olan 10 harfli 96 kelime var. İçerisinde RÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rü olan kelimeler listesine ya da Sonu rü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖRÜMSETME

  1. [isim] Sinema filmlerinden kesilmiş bölüm
  2. Klip

BÜRÜNDÜRME
...
KÖPRÜLEMEK
...
PÜRÜZLENME

  1. [isim] Pürüzlenmek işi

ÖLDÜRÜLMEK

  1. [nsz] Öldürme işine konu olmak
    • "Meçhul birisi tarafından öldürülmüştü." (Aka Gündüz)

SÖMÜRÜLMEK

  1. [nsz] Sömürme işine konu olmak

STRÜKTÜREL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Yapısal

SÜRÜKLETME

  1. [isim] Sürükletmek işi

ÇÖKTÜRÜLME

  1. [isim] Çöktürülmek işi

DÜRÜMLEMEK

  1. [-i] Dürüm biçiminde sarmak, kıvırmak
    • "Deri gibi sert, yayvan tandır ekmeğine alışmıştı; yer sofrasında bunu kaşık, çatal yerine dürümleyerek kullanmayı beceriyordu." (Refik Halit Karay)

SÜRÜKLEMEK

  1. [-i] Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
    • "Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." (Aka Gündüz)
  2. Akarsu alıp götürmek
    • "Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu." (Atilla İlhan)
  3. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
    • "Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. [-i] Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak
  5. [-i] Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
    • "Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. [-i] İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
    • "... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir." (Yusuf Ziya Ortaç)

ÖMRÜBİLLAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Şimdiye değin, hiçbir vakit
    • "Ömrübillah güneşi üzerine doğdurmamış olmakla övünüyor." (Haldun Taner)

ÜRÜNSÜZLÜK

  1. [isim] Ürünsüz olma durumu

DÖNÜŞTÜRÜM

  1. [isim] Dönüştürme işi, tahvil

KÖRÜKÇÜLÜK

  1. [isim] Körükçünün yaptığı iş

GÖRÜŞLÜLÜK

  1. [isim] Görüşü olma durumu

PÜSÜRÜKLÜK

  1. [isim] Pısırıklık
    • "Ben bir akşamüzeri köşeciğimde oturmuş bir ıslanmış tavuk püsürüklüğüyle elimde bir kitap okuyorum" (Halit Ziya Uşaklıgil)

SAĞGÖRÜSÜZ

  1. [sıfat] Sağgörüsü olmayan, basiretsiz

BÜKTÜRÜLME

  1. [isim] Büktürülmek işi

GÖRÜNTÜSÜZ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü