İçinde r olan 5 harfli 1595 kelime var. İçerisinde R harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında r harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FORZA
...
FRİSA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tütünleme suretiyle kurutulmuş ringa balığı

HERZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saçma söz, zevzeklik
    • "Yatık Emine misin, Yanık Emine mi, her ne herze ise bana onun lüzumu yok." (Refik Halit Karay)

HURDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Eski maden parçası
  2. [sıfat] Parçalanmış, döküntü durumuna gelmiş
  3. [sıfat] İşe yarayamayacak derecede bozulmuş, zarar görmüş

İKRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme
    • "İkrar verdi cahil gönlüm inandı / Seherin yelleri esti gelmedi." (Karacaoğlan)
  2. Bildirme
  3. Benimseme, onama, kabul, tasdik
    • "Sükût ikrardan gelir."

KÜTÜR
...
OPERA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Sözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseri
    • "Viyana tiyatrolarına, operasına, aktris hayatına, gece eğlencelerine dair bildiklerini, gördüklerini hep anlattı, anlattı." (Peyami Safa)
  2. Bu eseri oynayan sanatçı topluluğu
  3. Böyle eserlerin oynandığı yapı

REFLÜ
...
ROBOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belirli bir işi yerine getirmek için manyetizma ile kendisine çeşitli işler yaptırılabilen otomatik araç
  2. Başkasının buyruğu ile iş yapan, kendi akıl ve iradesini kullanmayan kimse

SETRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düz yakalı, önü ilikli bir tür ceket
    • "Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)

AMBER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
  2. Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı

DERİN

  1. [sıfat] Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
    • "Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Yüzeyden içeri inen
  3. Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan
    • "Derin bir bilgin."
  4. Yoğun
    • "Bu büyük köşkü derin bir sessizlik kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Uzun süren
    • "Bir iki derin nefesten sonra teneffüsünün ritmi düzeldi." (Peyami Safa)
  6. Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
    • "Üzerindeki tesirleri ölçmek için derin tetkikler yapmak lazımdır." (Falih Rıfkı Atay)
  7. İçten gelen
    • "Derin saygılar. Derin bir sevgi."
  8. Uyanılması güç, ağır (uyku)
  9. [isim] Dip
    • "Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde." (Yahya Kemal Beyatlı)

FULAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
    • "Boynuna bulut mavisi bir fular bağlamıştı." (Atilla İlhan)

NEZİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Adak
    • "Yerden bir avuç saman aldı, ellerinin arasında bir nezri yerine getirir gibi ovuşturup havaya üfledi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

RABIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağ, bağlama
  2. Bağlaç

SERAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen optik yanılma, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık
    • "Birdenbire uzakta ... tatlı bir serap gördüm." (Memduh Şevket Esendal)

APOTR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yardımcı, koruyucu, havari
    • "Şimdi, senin apotrların (havarilerin) kimlerdir?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ARTER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atardamar
  2. Trafiği yoğun olan ana yol

BORSA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bazı tüccarların ve özellikle sarraflarla değerli kâğıt ve tahvil alışverişiyle uğraşanların alım satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer
    • "Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla." (Necati Cumalı)

ÇÖRKÜ

  1. [isim] Sayı boncuğu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü