İçinde pi olan 6 harfli 71 kelime var. İçerisinde Pİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pi olan kelimeler listesine ya da Sonu pi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
P İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İP, Pİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUMPİR
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Özel fırında pişirilen patatesin içine peynir, mısır, bezelye vb. malzeme konularak yapılan yiyecek
-
Patates
-
[isim]
Özel fırında pişirilen patatesin içine peynir, mısır, bezelye vb. malzeme konularak yapılan yiyecek
- TERAPİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, sağaltım
-
[isim]
Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, sağaltım
- PİYALE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şarap bardağı, içki kadehi
- "Ateş doludur tutma, yanarsın / Karşındaki şu gülgûn piyale." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Şarap bardağı, içki kadehi
- EPİLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Son deyiş
-
[isim]
Son deyiş
- PİNHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Gizli, saklı, gizlenmiş
-
[sıfat]
Gizli, saklı, gizlenmiş
- TROPİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dönenceye ait
- "Tropik bitki ve çiçekler."
-
[sıfat]
Dönenceye ait
- PİKOCU
-
-
[isim]
Piko yapan kimse veya piko yapılan yer
-
[isim]
Piko yapan kimse veya piko yapılan yer
- SEPİCİ
-
-
[isim]
Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ
-
[isim]
Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ
- PİŞMEK
-
-
[nsz]
Ateşte, fırında, kaynar suda veya yağda ısı etkisiyle yenilebilir duruma gelmek
- "Börek geç pişer."
- "Biz olanca gücümüzle Batılılaşmaya çalışırken senin bu düşüncelerin pişmiş aşa soğuk su katıyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Büyük kalabalığa varana kadar sanat eserinin başına gelenler pişmiş tavuğun başına bile gelmemiştir." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Isıtma sonucu belirli bir kullanıma uygun duruma gelmek
- "Tuğla, çanak çömlek özel ocaklarda pişer."
-
Meyve olgun duruma gelmek
- "... yere düşenlerin beraberce yenmesine önce ses çıkarmadılar fakat yemişler pişip tatlılaşınca iş değişti." (Refik Halit Karay)
-
Pişik oluşmak
- "Çocuğun apış arası pişmiş."
-
Bir konuyu iyice öğrenmek
-
İşe alışıp beceri ve ustalık kazanmak, zorlukları göğüslemek
- "Ama ticarette küçükten pişmek lazım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Herhangi bir iş için konuşup hazırlanmak
-
Bunalacak kadar sıcaklık duymak
-
[nsz]
Ateşte, fırında, kaynar suda veya yağda ısı etkisiyle yenilebilir duruma gelmek
- SERPİŞ
-
-
[isim]
Serpme işi veya biçimi
-
[isim]
Serpme işi veya biçimi
- LAPİNA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lapinagillerden, kayalık kıyılarda, sığ sularda yaşayan 25-35 cm uzunluğunda, kırmızı benekli, mavi veya yeşil balık (Crenilabrus pavo)
-
[isim]
Lapinagillerden, kayalık kıyılarda, sığ sularda yaşayan 25-35 cm uzunluğunda, kırmızı benekli, mavi veya yeşil balık (Crenilabrus pavo)
- PİYASA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
- "Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Akşamları böyle kapı önünde piyasa eder." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme
- "Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer, akşam piyasasını yapardım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat
- "Sonbaharda, yakında açılacak tütün piyasasının haberleriyle ümitlenir, tasalanır, yüzleri bir gün gülerse beş gün kederli kalırdı." (Necati Cumalı)
-
Arz ve talebin karşılaştığı alan
-
Ortalık
- "Bunlardan bir kısmı bugün piyasada alaturka çalgıcılığın en ileri gelenlerindendir." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
- PİLİNG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Cildin ölü hücrelerden arındırılmasını sağlayan, kan dolaşımını hızlandıran bir krem türü
-
[isim]
Cildin ölü hücrelerden arındırılmasını sağlayan, kan dolaşımını hızlandıran bir krem türü
- PİPOLU
- ...
- SPİKER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Radyo ve televizyonda programları, haberleri sunan kimse
- "Oyuncuların düşüncelerini de seyircilere ancak spikerler iletir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Radyo ve televizyonda programları, haberleri sunan kimse
- ESPİYE
- ...
- EPİFİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üst bitken
-
[isim]
Üst bitken
- PİTAYA
- ...
- İPİNCE
-
-
[sıfat]
Çok ince, incecik
- "Yer yer tırtıklanmış ipince çapkın bıyıkları vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok ince, incecik
- PİDELİ
-
-
[sıfat]
Pidesi olan, pideyle yapılan
-
[sıfat]
Pidesi olan, pideyle yapılan