İçinde pa olan 5 harfli 94 kelime var. İçerisinde PA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pa olan kelimeler listesine ya da Sonu pa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PATEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla tabanına, dar uzun bir çelik takılı ayakkabı
-
Bu ayakkabının düz yerlerde kaymakta kullanılan tekerlekli türü
-
[isim]
Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla tabanına, dar uzun bir çelik takılı ayakkabı
- PASTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
- PAYDA
-
-
[isim]
Bayağı kesirlerde birimin kaç eşit parçaya bölünmüş olduğunu gösteren sayı, mahreç
- "1/2 kesrinin paydası 2 sayısıdır."
-
[isim]
Bayağı kesirlerde birimin kaç eşit parçaya bölünmüş olduğunu gösteren sayı, mahreç
- APACI
-
-
[sıfat]
Çok acı
- "... ağzı purodan apacı idi." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Çok acı
- PARSA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para
- "Ali direkten indikten sonra eline aldığı bir tepsi ile ahaliye sarıldı ve parsa toplamaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para
- PAYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Son, sonuç, nihayet
- "Hele hep birden uçtukları zaman neşesine payan olmazdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Son, sonuç, nihayet
- PAYEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Pagan
- "Avrupa kıtasında yaşayan milletlerden payen kalmış olanlar arasında Hristiyanlık IX. asır ile XI. asır arasında teessüs etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Pagan
- YAPAK
-
-
[isim]
Yapağı
-
[isim]
Yapağı
- SARPA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İzmaritlerden, boyu 35 cm kadar olan bir Akdeniz balığı (Boops salpa)
-
[isim]
İzmaritlerden, boyu 35 cm kadar olan bir Akdeniz balığı (Boops salpa)
- PARYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hindistan'da toplumsal sınıfların dışında kalanlar
- "Paryalar her türlü toplumsal haklardan yoksundurlar."
-
Herkes tarafından hor görülen ve aşağılanan kimse, ayak takımı
- "Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya / Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya" (Necip Fazıl Kısakürek)
-
[isim]
Hindistan'da toplumsal sınıfların dışında kalanlar
- RAMPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü
- "Tren, rastgele bir yerlere gidiyor, rampalarda, küçük istasyonlarda saatlerce duruyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bu arabalar her akşam Beyoğlu'nda Tokatlıyan'ın yaya kaldırımına rampa eder." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek veya boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set
-
Bir vagonu raya sokmak veya raydan çıkarmak için kullanılan araç
-
Füzelerin havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek
-
Bir geminin bir başka gemiye, dubaya, iskeleye veya sala değecek biçimde yanaşması
-
İki ağacı veya takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, uçları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk
-
[isim]
Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü
- TOPAK
-
-
[isim]
Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası
-
Bu biçim verilmiş şey
- "Daha gün doğmadan anası yayığın ilk tereyağı topağını ona verirdi." (Yahya Kemal)
-
Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı
-
Şişe veya kadeh
-
[isim]
Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası
- YAPAY
-
-
[sıfat]
Doğadaki örneklerine benzetilerek insan eliyle yapılmış, üretilmiş yapma, suni, doğal karşıtı
- "Yapay gübre."
-
Yapmacık
-
[sıfat]
Doğadaki örneklerine benzetilerek insan eliyle yapılmış, üretilmiş yapma, suni, doğal karşıtı
- PARTİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka
- "Seçmenler yeni güç santrallerinin doğayı bozacağını düşündükleri için karşı partiyi tutmuşlar." (Haldun Taner)
-
İnsan topluluğu
-
[isim]
Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka
- YALPA
-
-
[isim]
Rüzgâr veya dalgaların etkisiyle geminin bir sancağa, bir iskeleye yatıp kalkması
-
İki yana sallanarak, eğilerek yürüme
- "İkisi de yalpada; kol kola tutunmasalar yere yıkılacaklar." (Sermet Muhtar Alus)
- "Kendisi siyah astragan kürkünün içinde sağa sola hafif bir yalpa vuruyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Rüzgâr veya dalgaların etkisiyle geminin bir sancağa, bir iskeleye yatıp kalkması
- SAPAK
-
-
[sıfat]
Sapaklığı olan
-
[isim]
Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası
-
[isim]
Akarsuyun kollara ayrıldığı yer
-
[sıfat]
Sapaklığı olan
- PANDA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Etçillerden, Avustralya ile Himalaya ormanlarında yaşayan, tüyleri sık ve pas kırmızısı renginde, karnı, bacakları kara, postu beğenilen bir hayvan (Ailurus fulgens)
-
Çin'de yaşayan, ayı iriliğinde, siyah beyaz renkli otçul bir hayvan
-
[isim]
Etçillerden, Avustralya ile Himalaya ormanlarında yaşayan, tüyleri sık ve pas kırmızısı renginde, karnı, bacakları kara, postu beğenilen bir hayvan (Ailurus fulgens)
- PALET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha
- "Ne atölyem ne fırçam ne paletim var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha
-
Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç
-
Tankın veya bazı iş makinelerinin her türlü arazide yol almasını sağlayan iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl (II)
-
[isim]
Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha
- PAYAS
- ...
- PAMUK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium)
-
Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı
-
Bu tellerin işlenmiş biçimi
- "Yaraya pamuk koydu."
-
[sıfat]
Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış
- "Pamuk iplik. Pamuk bez."
-
Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri, hav
-
[isim]
Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium)