İçinde p olan 6 harfli 603 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LÜPTEN
-
-
[zarf]
Açıktan, bedavadan, parasız olarak
- "Malum ya bize lüpten bilet verirler." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
Açıktan, bedavadan, parasız olarak
- PAPYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kelebek biçiminde, bir çengelle veya lastik bağla yakaya tutturulan kravat, papyon kravat
-
[isim]
Kelebek biçiminde, bir çengelle veya lastik bağla yakaya tutturulan kravat, papyon kravat
- PENTÜR
- ...
- POTALI
-
-
[sıfat]
Potası olan
-
[sıfat]
Potası olan
- TASVİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu belirtme, onama, uygun bulma
- "... uykusuz geceler geçiyor, yaptığı planı Alman askerî komisyonu derhâl tasvip ediyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu belirtme, onama, uygun bulma
- ÇARPAN
-
-
[isim]
Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan
- "7x3=7+7+7=21 işleminde 3 sayısı 7'nin çarpanıdır."
-
[isim]
Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan
- DERTOP
-
-
[sıfat]
"Getirilmek, büzülmek" anlamındaki dertop edilmek ve "bir araya getirmek, toparlamak" anlamındaki dertop etmek birleşik fiillerinde geçer
- "İskemlenin üzerine dertop edilerek atılmış duran pantolonunu ayağına geçirdi." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
"Getirilmek, büzülmek" anlamındaki dertop edilmek ve "bir araya getirmek, toparlamak" anlamındaki dertop etmek birleşik fiillerinde geçer
- KANEPE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
- "Kanepe ile koltuklardan ikisini indirir, aşağıya çekidüzen veririz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
- PATRON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ticaret veya sanayi kurumunun sahibi, başı, işvereni
- "Bizim gazetecilerin çoğu patronu hesabına suç yüklenir." (Burhan Felek)
-
Bir kuruluşta, bir iş yerinde makam bakımından yetkili kimse
-
Sözü geçen paralı kimse
-
[isim]
Bir ticaret veya sanayi kurumunun sahibi, başı, işvereni
- PITRAK
-
-
[isim]
Dikenli tohumları hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine takılan bir yıllık otsu bir bitki (Xantium spinosum)
-
[sıfat]
Çok taneli, sık
- "Seher, ela gözlerinden pıtrak gibi yaşlar dökerek ayrılık sahnesini düşündü." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Dikenli tohumları hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine takılan bir yıllık otsu bir bitki (Xantium spinosum)
- KAPSÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şişe kapağı
-
Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça
-
Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde
-
Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap
-
Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç
-
Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç
-
Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk
-
Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar
-
Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap
-
[isim]
Şişe kapağı
- LAPACI
-
-
[sıfat]
Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci az olan
- "Gösterişine bakmayın, lapacının biridir."
-
Yorgun, bitmiş tükenmiş
- "Belki o ılık kışlarda biraz fazla nezle oluyor, lodostan belki biraz fazla lapacı oluyorduk ama memnunduk." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci az olan
- POMPAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pompalama
-
[isim]
Pompalama
- PSİŞİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ruhsal
- "Ciddileşir, olanca psişik ve bedenî güçlerini, rollerine seferber ederlerdi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Ruhsal
- ALPLIK
-
-
[isim]
Alp olma durumu, yiğitlik, kahramanlık
-
[isim]
Alp olma durumu, yiğitlik, kahramanlık
- PLEVRA
- ...
- YAPRAK
-
-
[isim]
Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler
- "Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar / Bülbülün konduğu dallar perişan." (Karacaoğlan)
- "Bütün vücudu yaprak gibi titriyordu."
-
Sarma yapılan asma yaprağı
-
Börek, baklava vb. şeylerde yufka
- "Bu baklavada elli yaprak var."
-
Kitap, defter vb. şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak
- "Takvimin kapak yaprağını ve günlük yapraklarını kolayca çevirdim." (Refik Halit Karay)
-
Kat kat ayrılabilen şeylerde kat
- "Mermer yaprağı."
-
Eni 50 cm, boyu 75 cm olan bayrak ölçüsü
-
Birkaç parça eklenerek yapılan şeylerde her parça
- "Beş yapraktan bir yelken. Eteğin arka yaprağı."
-
[isim]
Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler
- KARPUZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris)
-
Bu bitkinin dışı yeşil kabuklu, içi kırmızı ve sulu, iri meyvesi
-
Lamba karpuzu
-
Kadın memesi
- "Karpuzları daha da sarsıla sarsıla gülüyordu şimdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris)
- MANSIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Makam, yüksek memuriyet
- "Paraya, pula, mevkiye, mansıba hiç mi hiç önem vermez." (Haldun Taner)
-
[isim]
Makam, yüksek memuriyet
- APIŞIK
-
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın
-
Kuyruğunu apış arasına alarak yılgın yılgın giden (hayvan)
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın