İçinde p olan 4 harfli 178 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KLİP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan, bir müzik parçasını görüntü eşliğinde veren film, görümsetme
-
[isim]
Genellikle televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan, bir müzik parçasını görüntü eşliğinde veren film, görümsetme
- SPİN
- ...
- EPİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Destansı
-
[sıfat]
Destansı
- IRIP
-
-
[isim]
Iğrıp
- "Gideceksin ırıpların çalkantısında / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı / Sevineceksin." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Iğrıp
- PİKE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kabartmalı pamuklu kumaş
-
Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılan
- "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kabartmalı pamuklu kumaş
- PUNT
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şey için uygun zaman, fırsat
- "O döner dönmez bir punduna getirip tanıştırayım sizi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir şey için uygun zaman, fırsat
- ZAPT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zor kullanarak ele geçirme
- "Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
Tutma, hâkim olma
- "İşte o vakit ben zaptı imkânsız bir vahşi kedi hâline girmişim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Neveser bir sevinç çığlığını zor zapt etmişti." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Zor kullanarak ele geçirme
- İCAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerek, gereklik, ister, lüzum
- "Nezaket icabı bu cevaptan memnun görünmesi lazımdı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Birbirlerini çok iyi tanımaları icap eden bu zevat, İstanbul'un muhtelif kahvelerine dağılmışlardır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "O gecenin akşamı böyle bir yer değiştirmeyi icap ettirecek bir arızaya uğradığımızı da hatırlamıyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Olumlama
-
[isim]
Gerek, gereklik, ister, lüzum
- SAPA
-
-
[sıfat]
Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan
-
Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış
- "Eskiden sapa semtlerde küçücük dükkânlar görünürdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yan, değişik
- "Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan
- PERİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık
- "Cinden, periden, umacıdan çok korkardım." (Halide Edip Adıvar)
-
Çok güzel, alımlı, becerikli kadın
-
[isim]
Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık
- PUNÇ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çay, şeker, tarçın, limon karışımına rom veya kanyak gibi damıtılmış alkollü bir içki katılarak yapılan ve bu içkinin buharlaşan alkolü yakıldıktan sonra içilen içki
-
[isim]
Çay, şeker, tarçın, limon karışımına rom veya kanyak gibi damıtılmış alkollü bir içki katılarak yapılan ve bu içkinin buharlaşan alkolü yakıldıktan sonra içilen içki
- PLAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Denize girmek için düzenlenmiş genellikle kumluk alan, kumsal, deniz hamamı
- "Plajlarda sesin, mavi suların içine gömülmek, çam altlarında uyku çekmek dururken nereye gideceğiz?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kumla
-
[isim]
Denize girmek için düzenlenmiş genellikle kumluk alan, kumsal, deniz hamamı
- SOPA
-
-
[isim]
Kalın değnek
- "Erkekler ellerine birer sopa aldılar, köy halkı peşlerinde dere içine koştular." (Halide Edip Adıvar)
- "Şu budalaya bir sopa çekin de bir daha para kazanmadan gurbette kalmayı öğrensin." (Ömer Seyfettin)
-
Dayak, kötek
-
[isim]
Kalın değnek
- SPOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
-
[sıfat]
Kullanışı rahat, kolay olan
- "Hiç değilse spor bir ceket ister şöyle." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
- ARPA
-
-
[isim]
Buğdaygillerden bir bitki (Hordeum vulgare)
- "Tartışmadan beklenen olumlu ve yapıcı sonuca varmak söz konusu olunca orada bir arpa boyu yol alamıyoruz." (Haldun Taner)
-
Bu bitkinin ekmek ve bira yapımında kullanılan, hayvanlara yem olarak verilen taneleri
-
[isim]
Buğdaygillerden bir bitki (Hordeum vulgare)
- PIŞT
-
-
[isim]
Islıklı ses
- "... kimsenin kızına pışt demeden."
-
[isim]
Islıklı ses
- APRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması
-
Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan madde
-
[isim]
Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması
- KAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- "Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım." (Haldun Taner)
-
Bu yerde konaklama
- "Kamp hayatı."
-
Kurum ve kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri
-
Tutsakların veya siyasal sürgünlerin toplanıldığı yer
- "Toplama kampı."
-
Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk
- "Sırasında ayrı siyasi kamplarda birbirlerinin karşısına çıksalar da düşman görmezler birbirlerini." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- GRİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
- PENA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Telli sazları çalmaya yarayan ve kemik, boynuz vb. şeylerden yapılan çalma aracı, mızrap, çalgıç
-
[isim]
Telli sazları çalmaya yarayan ve kemik, boynuz vb. şeylerden yapılan çalma aracı, mızrap, çalgıç