İçinde oz olan 8 harfli 77 kelime var. İçerisinde OZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oz olan kelimeler listesine ya da Sonu oz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARABOZAN
-
-
[sıfat]
İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, fesatçı, fitçi, münafık, müfsit, müzevir, ordubozan
-
[sıfat]
İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, fesatçı, fitçi, münafık, müfsit, müzevir, ordubozan
- ISPAZMOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Aşırı titreme, kasılma
- "lspazmoz artmış ve vücudu iradesinin emirlerinden tamamıyla çıkmıştı." (Peyami Safa)
- "Ben durup dururken ıspazmoza tutulmuş gibi titredikten sonra..." (Burhan Felek)
-
[isim]
Aşırı titreme, kasılma
- YOZGATLI
- ...
- COZURTMA
- ...
- OZONLAMA
-
-
[isim]
Ozonlamak işi
-
[isim]
Ozonlamak işi
- SALOZLUK
-
-
[isim]
Saloz olma durumu, salaklık
-
[isim]
Saloz olma durumu, salaklık
- GLİKOZİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birçok bitkide bulunan glikoz birleşiklerinin genel adı
-
[isim]
Birçok bitkide bulunan glikoz birleşiklerinin genel adı
- DEKSTROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişasta şekeri
-
[isim]
Nişasta şekeri
- KANDİDOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pamukçuk
-
[isim]
Pamukçuk
- BOZARTMA
- ...
- İSTAVROZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Haç
- "İstavrozunu bir gün göğsünden eksik etmez." (Haldun Taner)
-
Sıhhi tesisatta kullanılan dört girişli bağlantı borusu
-
[isim]
Haç
- KOMPOZİT
- ...
- POZİTRON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pozitif elektron, elektron karşıtı
-
[isim]
Pozitif elektron, elektron karşıtı
- BOZUŞMAK
-
-
Araları açılmak
- "Karısı ile barıştı lakin Zühtü ile bozuştu." (Burhan Felek)
-
Araları açılmak
- BOZULMAK
-
-
[nsz]
Bozma işine konu olmak
- "Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur." (Burhan Felek)
-
Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek
- "Et bozulmuş."
-
Dağılmak, bozguna uğramak
- "Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez'den geçiyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Taşıt arızalanmak
-
İyi ve değerli niteliğini yitirmek
-
Bir şeye kızmak, içerlemek
- "Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Sağlığını yitirip zayıflamak
-
[nsz]
Bozma işine konu olmak
- MOZAİKÇİ
-
-
[isim]
Mozaik yapan veya satan kimse
-
Yapılarda mozaik işlerini düzenleyen kimse
-
[isim]
Mozaik yapan veya satan kimse
- NARKOZCU
-
-
[isim]
Ameliyat sırasında hastaya narkoz veren uzman, narkozitör
-
[isim]
Ameliyat sırasında hastaya narkoz veren uzman, narkozitör
- ANDROPOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkeklerde, er bezlerinin salgıladıkları hormon miktarının giderek azalması sonucu cinsel gücün azalması, yaş dönümü
-
[isim]
Erkeklerde, er bezlerinin salgıladıkları hormon miktarının giderek azalması sonucu cinsel gücün azalması, yaş dönümü
- GLİKOZLU
- ...
- TOZUTMAK
-
-
[-i]
Toz kaldırmak, çevreye toz yaymak
-
Kar, toz gibi savurmak
-
Böbürlenmek, yüksekten konuşup söylediği sözü yerine getirmemek, palavra atmak, mangalda kül bırakmamak
-
Aklını yitirmek
- "Hangi doktor hastasına resmen sen tozutuyorsun dostum, demiştir?" (Haldun Taner)
-
[-i]
Toz kaldırmak, çevreye toz yaymak