İçinde ol olan 5 harfli 76 kelime var. İçerisinde OL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ol olan kelimeler listesine ya da Sonu ol ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KOLİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kalın bağırsakta, genellikle karın boşluğunda aralıklı duyulan güçlü sancı

DEFOL

  1. "savuş git, uzaklaş" anlamında bir söz
    • "Bir gece oyuncular dükkânı, tezgâhı toplayıp kasabadan defoldular." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Haydi defol, şimdi evimden çık!" (Ömer Seyfettin)

OLMAK

  1. [nsz] Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
    • "En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Ola ki bir oldubitti yaratmayı kendi çıkarlarına uygun görmüşlerdir." (Salâh Birsel)
    • "Kilisede olup bitenleri, papazın söylediklerini nihayetine kadar anlattı." (Ömer Seyfettin)
    • "Bize oldu olanlar!"
  2. Gerçekleşmek veya yapılmak
  3. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
    • "Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir." (Tarık Buğra)
  4. Bir şeyi elde etmek, edinmek
    • "Nihayet ben mal sahibi olacağıma göre rahattım." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Bir durumdan başka bir duruma geçmek
  6. Herhangi bir durumda bulunmak
  7. Uygun düşmek, yerinde görülmek
    • "Böyle iş olmaz. Oraya gitmesek de olur."
  8. Yetişmek, olgunlaşmak
    • "Ekinler oldu. Üzümler daha olmadı."
  9. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek
    • "Çay oldu."
  10. Bulunmak
    • "Kız da hemen olduğu yere oturdu." (Memduh Şevket Esendal)
  11. Geçmek, tamamlanmak
    • "İki yıl oldu. Nerede ise üç yıl olacak."
  12. Sürdürmek, yürütmek
    • "İlişkilerimiz dostça olsun istiyorum."
  13. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak
    • "Partili olmak."
  14. Yaklaşmak, gelip çatmak
    • "Sabah oldu."
  15. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek
    • "Pırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun!" (Sermet Muhtar Alus)
  16. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz
    • "Annesi oluyor. Yeğeni olur."
  17. [nsz] Sarhoş olmak
    • "Sen adamakıllı olmuşsun."
  18. [-e] Uymak, tam gelmek
    • "Bu şapka başıma oluyor."
  19. [-den] Yitirmek, elinden kaçırmak
    • "Tembelliği yüzünden işinden oldu."
  20. [-den] Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak
    • "Köyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?"
  21. [-e] Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek
    • "Aman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı."
  22. [-e] Yol açmak
    • "Bu davranışın ona çok zararı oldu."
  23. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak
    • "Su, buz oldu."
  24. [yardımcı fiil] Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur
    • "Artık bize gelmez oldu. Bu işi yapmış olacak. Söyleyecek olursa..."
  25. [yardımcı fiil] Hastalığa yakalanmak, tutulmak
    • "Tifo olmak. Verem olmak."

ALKOL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
  2. Her türlü alkollü içki
    • "Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi." (Peyami Safa)

DOLAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Amerika Birleşik Devletleri, Kanada vb. devletlerin para birimi

EKOLU
...
POLAK
...
DOLUŞ

  1. [isim] Dolma işi veya biçimi

YOLCU

  1. [isim] Yolculuğa çıkmış kimse
    • "Onu Bursa'ya yolcu ederken rıhtımda gittikçe küçülerek mendil sallayışı..." (Atilla İlhan)
  2. Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
    • "Gişelerin önünde işsiz güçsüzler, erken gelen yolcular dolanıyordu." (Necati Cumalı)
  3. Doğması beklenen çocuk
  4. İyileşmesi umutsuz hasta
  5. İşten çıkarılması beklenen kimse

OLÇUM

  1. [isim] Hekimlik taslayan kimse
  2. Kendini becerikli, usta gösteren kimse
  3. Eli işe yatkın, becerikli kimse

KOLİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kalın bağırsak iltihabı

KOLON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sütun
    • "Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti." (Necati Cumalı)
  2. Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru

SOLCU

  1. Sol görüşlü partilerin yandaşı olan (kimse)

POLÜM
...
DOLAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
    • "Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı." (Peyami Safa)
    • "İleride işler yapmaya, dolaplar çevirmeye başlarsa kendi de bundan istifade edecekti." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Dönerek çalışan ve özellikle su çeken düzen
    • "Kuyu dolabı."
  3. Dönme dolap
  4. İstanbul bedesteninde dükkân
    • "Bedestende iki dolap tutuyor."
  5. Orta oyununda sahnede dükkân veya ev olarak kullanılan dekor
  6. Düzen
    • "Çevrilen dolabı sezdi."

DOLMA

  1. [isim] Dolmak işi
  2. Tavuk, kuzu gibi hayvanların veya biber, domates vb. sebzelerin içine pirinç ve başka şeyler doldurularak pişirilen yemek
  3. [sıfat] Doldurularak yapılan
    • "Dolma arazi."
  4. Yalan, hile, dalavere
  5. Üç sigara kâğıdına bolca sarılmış esrar
    • "Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz." (Muzaffer Uyguner)

TOLGA

  1. [isim] Miğfer

KOLPO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bilardo oyununda vuruş
  2. Dalavere

KOLAY

  1. [sıfat] Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı
    • "Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
    • "Yanlışını düzeltmek için bir kolayını aramaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [isim] Kolaylık
    • "İşin kolayını buldum."
  3. [zarf] Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe
    • "Yolu bulmak kolay oldu." (Halikarnas Balıkçısı)

VİYOL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Satış sırasında yumurtayı korumayı amaçlayan, atık malzemeden yapılmış özel kap

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü