İçinde olan 7 harfli 112 kelime var. İçerisinde NI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nı olan kelimeler listesine ya da Sonu nı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TANITMA

  1. [isim] Tanıtmak işi, takdim
    • "Prenses tanıtmasını bitirmedi, yanımıza genç süvari zabiti geldi." (Aka Gündüz)

TANIŞIK

  1. [isim] Birbirini tanıyanlardan her biri
    • "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)

ANIRTMA

  1. [isim] Anırtmak işi

BOŞANIŞ

  1. [isim] Boşanma işi veya biçimi

DONANIM

  1. [isim] Bir gemi direğine, bir yelkene veya başka bir parçaya bağlı bulunan halat ve makara vb. manevra araçları
  2. Tesisat, döşem
    • "Elektrik donanımı."
  3. Bir bilgisayarda bulunan fiziksel birimler

ANILMAK

  1. [nsz] Anma işine konu olmak, hatırlanmak
    • "Oğlakçı köyünün Kerem Dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış." (Halide Edip Adıvar)

ANIRMAK

  1. [nsz] Eşek bağırmak

DANIŞAN
...
ANIKLIK

  1. [isim] Uyanıklık

KAÇINIŞ
...
ANITSAL

  1. [sıfat] Anıt niteliğinde olan, anıta benzeyen, abidevi
  2. Görkemli

KAZANIM

  1. [isim] Kazanma işi
  2. Bir iş yerinde çalışanlara sağlanan hukuk, sosyal ve mali her türlü hak, avantaj

UĞRANIŞ
...
DAYANIM

  1. [isim] Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç

ASLANIM

  1. gençler, delikanlılar için kullanılan bir seslenme sözü

ANIZLIK

  1. [isim] Anızı sürülmemiş tarla

YANILTI

  1. [isim] Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık, sehiv

KANITLI

  1. [sıfat] Kanıtla gösterilmiş, müdellel

YAYINIM

  1. [isim] Yayınma

TANIDIK

  1. [sıfat] Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
    • "Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı." (Ahmet Haşim)
  2. Daha önceden bilinen, görülen, aşina
    • "Yanaştığımız iskeleden birtakım dost ve tanıdık çehreler bana doğru uzanmış, gülümsüyor..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sırrı Bey, bu iki ada hemen tanıdık çıktı ve artık oturduğu koltukta büsbütün uzanarak -Bekliyoruz paşam- dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü