İçinde nu olan 6 harfli 27 kelime var. İçerisinde NU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nu olan kelimeler listesine ya da Sonu nu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MECNUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sevdadan ötürü kendini kaybetmiş
-
Çılgın, deli
- "Alelade, herkesteki gibi beş on kuruşluk bir maldı, buna kıymet verebilmek için insan mecnun olmalı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Sevdadan ötürü kendini kaybetmiş
- KONUŞU
-
-
[isim]
Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum
-
[isim]
Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum
- ONUNKİ
-
-
[sıfat]
Onun olan, onunla ilgili olan
-
[zamir]
Üçüncü kişinin karısından veya kocasından söz ederken kullanılan söz
-
[sıfat]
Onun olan, onunla ilgili olan
- NURSUZ
-
-
[sıfat]
Saygı uyandırmayan, sevimsiz
-
[sıfat]
Saygı uyandırmayan, sevimsiz
- NURHAK
- ...
- SAVUNU
-
-
[isim]
Savunma
- "Olaylar zinciri bu savunuyu haklı çıkaracak nitelikte değildir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Savunma
- MAZNUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sanık
-
Sanık
- UNUTMA
-
-
[isim]
Unutmak durumu
-
[isim]
Unutmak durumu
- BOYNUZ
-
-
[isim]
Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- "Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu." (Burhan Felek)
- "Ah ayol, kadın bu yaştan sonra boynuz dikiyor diye ondan iğrenirler." (Ömer Seyfettin)
- "Onlar da sana seksen zamparayla boynuz taktırdılar ya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Bu organdan yapılmış
- "Boynuz tarak."
-
Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet
-
[isim]
Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- CENUBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güneyle ilgili, güneye özgü olan
-
[sıfat]
Güneyle ilgili, güneye özgü olan
- AVUNUŞ
- ...
- HOŞNUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- "Benimle konuştuklarından hoşnut kalmış gibi görünerek gittiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- NUMUNE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Göstermelik
- "Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Göstermelik
- SUNUCU
-
-
[isim]
Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı sunan, açıklayan kimse, takdimci, anonsör
-
[isim]
Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı sunan, açıklayan kimse, takdimci, anonsör
- MEKNUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gömülü, saklı
-
[sıfat]
Gömülü, saklı
- KANUNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yasal
-
[sıfat]
Yasal
- ONURLU
-
-
[sıfat]
Onuru olan veya onurunu üstün tutan, şerefli, gururlu
- "Hint kızları onun için şaşılacak derecede mahcup, çekingen ve onurludur." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Onuru olan veya onurunu üstün tutan, şerefli, gururlu
- HARNUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Keçiboynuzu
-
[isim]
Keçiboynuzu
- NUMARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- "Kitap sayfasının numarası."
- "Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ölçü
- "Ayakkabısının numarasını gizliyor."
-
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
-
Öğrenciye verilen not
- "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
-
Eğlendirici oyunlardan her biri
- "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak." (Burhan Felek)
-
Hile, düzen, dalavere, yalan
- "İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- UNUTUŞ
- ...