İçinde mi olan 5 harfli 98 kelime var. İçerisinde Mİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mi olan kelimeler listesine ya da Sonu mi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İM, Mİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ZİMMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam devleti tebaasında olan ve haraç veren Hristiyanlar, Yahudiler
  2. [sıfat] Zimmete ilişkin

MİDYE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yassı solungaçlı, yumuşakçalardan, kabukları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan eti yenir bir hayvan (Mytilus)

ERMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kakım

TEMİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak
    • "İçki yerine soğuk su, temiz ayran... var." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bizim yazarımız temize çektikten sonra romanı elinde dolaşır dururdu kapı kapı." (Necati Cumalı)
    • "Sonra kendini büsbütün temize çıkartmak için üstünün ve eşyasının aranmasını istedi." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "... gazete kendi evin, temize çıktığın gün gelmezsen küserim bak." (Atilla İlhan)
  2. Özenle yapılmış
    • "Temiz iş. Temiz dayak."
  3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan
    • "Temiz araba."
  4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih
    • "Biraz fazla saf olmakla beraber çok temiz ve nazik bir çocuk..." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [zarf] Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde
    • "Temiz giyinmek."

ŞÖMİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gömlek
  2. Kitap kılıfı

MÜMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İnanan, inançlı, imanlı, mutekit
  2. [isim] Müslüman
    • "Koca Mustafapaşa ücra ve fakir İstanbul / Ta Fetih'ten beri mümin, mütevekkil, yoksul." (Yahya Kemal Beyatlı)

MİKAP
...
MİMİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yüz, el, kol hareketleriyle düşünceyi anlatma sanatı
    • "Bütün rolleri şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Duyguları, düşünceleri belirtecek biçimde yüzde beliren kımıldanışlar, hareketler
    • "Bu özelliği anıldığında hanımlar tiksinti ve korku mimikleri yaparlardı." (Haldun Taner)

MİTİL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İçine yün, pamuk vb. doldurulan beyaz yastık veya yorgan kılıfı
  2. İki yüzü beyaz kapsız yorgan

MİLEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Milletler, uluslar

ACEMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
  2. İşinde, mesleğinde yeni olan, toy
    • "Polis tramvaya yol vermeli, kozunu acemi şoförle paylaşmalı idi." (Haldun Taner)
  3. Bir yere, bir şeye yabancı olan
    • "Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın." (Osman Cemal Kaygılı)
  4. [isim] Saraya yeni alınmış cariye

ÇEMİÇ

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Dut veya üzüm kurusu

ANEMİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kansızlık

KISMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeyin yalnız bir bölümünü içine alan, tikel, cüzi

DEMİR

  1. [isim] Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
    • "Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun?" (Falih Rıfkı Atay)
    • "Ben akide yemedim, gönlümde yumuşaklık yok, midem demir gibi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Demirlerini tarayan hurda harami gemileri karaya vuruyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular." (Peyami Safa)
    • "Demir gibi kolları vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Bu elementten yapılmış parça
    • "Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri."
  4. Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça
  5. [sıfat] Güçlü, kuvvetli, sert
    • "O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. Çıpa

MİZAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gülmece
    • "İnci gibi güzel bir yazısı ve mizaha da istidadı varmış." (Yahya Kemal Beyatlı)

SEMİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cömert

SİMİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek
  2. Denizde kolayca yüzmeyi sağlayan halka biçiminde alet
  3. İnce bulgur, düğürcük

REMİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sembol, rumuz
    • "Acaba iki kişi oturup birtakım remizler mi düşündüler?" (Sait Faik Abasıyanık)

MİKRO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Küçük, dar, makro karşıtı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü