İçinde men olan 7 harfli 47 kelime var. İçerisinde MEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında men olan kelimeler listesine ya da Sonu men ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MEN, NEM
2 Harfli Kelimeler
EM, EN, ME, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MENEDİŞ
- ...
- MENTEŞE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır şeylerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça, reze
-
[isim]
Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır şeylerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça, reze
- RUMENCE
- ...
- EĞİRMEN
-
-
[isim]
İplik eğirmeye yarar araç, kirmen
- "İki arkadaş, yüzlerce yıllık tonozların altında eğirmenlerini çevirirlerken her günkü ahenklerine giriştiler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İplik eğirmeye yarar araç, kirmen
- YEMENLİ
- ...
- MENZİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşama, kerte, yükseklik derecesi
-
[isim]
Aşama, kerte, yükseklik derecesi
- TAŞEMEN
-
-
[isim]
Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon)
-
[isim]
Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon)
- MENAJER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönetici
-
Bir sporcunun veya sanatçının mesleki işlerini düzenleyen ve yöneten kimse
-
Bir spor takımının teknik yöneticisi
-
[isim]
Yönetici
- MENKIBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Din büyüklerinin veya tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili hikâye
-
Olağanüstü olaylarla ilgili anlatı
- "Kemalettin Bey, bize sağda ve solda, alçak, yüksek nihayetsiz tepelerin harp menkıbelerini anlatıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Din büyüklerinin veya tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili hikâye
- KÖSEMEN
-
-
[isim]
Sürünün önünden giderek ona kılavuzluk eden koç veya teke
-
Dövüşken iri koç veya teke
-
Yol gösteren kılavuz
-
Borsada öncülük yapan hisse
-
[isim]
Sürünün önünden giderek ona kılavuzluk eden koç veya teke
- MENEVİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hare
-
Terementi ağacının tohumu
-
[isim]
Hare
- DÜMENCİ
-
-
[isim]
Gemilerde dümeni kullanan kimse
-
[sıfat]
En tembel
- "Bahriye Mektebinden dümenci yani sonuncu olarak çıktım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Dalavereci, hileci, düzenbaz
-
[isim]
Gemilerde dümeni kullanan kimse
- FERMENE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi
-
[isim]
Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi
- SÜLÜMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ak sülümen
-
[isim]
Ak sülümen
- İŞÇİMEN
- ...
- MENGENE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Onarma, işleme, düzeltme vb. işlemlerin uygulanacağı nesneyi sıkıştırıp istenildiği gibi tutturmaya yarayan bir çeşit alet
- "Yıldız, bileğimi bir mengene gibi sıktı." (Aka Gündüz)
-
Pres
- "Zeytin mengenesi. Üzüm mengenesi."
-
[isim]
Onarma, işleme, düzeltme vb. işlemlerin uygulanacağı nesneyi sıkıştırıp istenildiği gibi tutturmaya yarayan bir çeşit alet
- TEMENNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin gerçekleşmesini dileme
- "Temenni edelim ki ömürleri damat beyin boyu gibi uzun olsun." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Dilek
- "Bu temenni son günlerde dilinden düşmez olmuştu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir şeyin gerçekleşmesini dileme
- TÜRKMEN
- ...
- KÜÇÜMEN
-
-
[sıfat]
Benzerlerinden daha küçük olan, pek küçük
-
[sıfat]
Benzerlerinden daha küçük olan, pek küçük
- MENFAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıkar
- "Gelip gidenlerden çok menfaat oluyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Hayatımda hiçbir zaman menfaat gütmedim, paragözlü olmadım." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Çıkar