İçinde kıl olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde KIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kıl olan kelimeler listesine ya da Sonu kıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇIKILAMA

  1. [isim] Çıkılamak işi

KIRKILMA

  1. [isim] Kırkılmak işi

BAKILMAK

  1. [nsz] Bakma işine konu olmak veya bakma işi yapılmak
    • "Öyle dik dik bakılmaya, sert hareketlere tahammül edemiyorlardı." (Refik Halit Karay)

SIKILAMA

  1. [isim] Sıkılamak işi

YILKILIK

  1. [isim] Yılkıya ayrılmış at
    • "Hepsi bu yıl başlarının çaresine bakacak altı at. Bu yılın yılkılıkları." (Abbas Sayar )

KILIFSIZ

  1. [sıfat] Kılıfı olmayan veya kılıf içinde bulunmayan

KAYKILMA

  1. [isim] Kaykılmak işi

KILAPTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik
  2. Pamuk ipliğine sırma katılarak eğrilmiş iplik
  3. [sıfat] Bu tür iplikten yapılmış

KILINMAK

  1. [nsz] Kılma işi yapılmak
    • "Camide namaz kılınır."

SIKILMAK

  1. [nsz] Sıkma işi yapılmak
    • "Çamaşırlar sıkıldı."
  2. Can sıkıntısı duymak
    • "Bu merasimden fazla sıkıldığını belli eden bir sabırsızlıkla kapıdan yana bakmaya başladı." (Haldun Taner)
  3. Utanıp çekinmek
    • "O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Sıkıntıya düşmek

TIKILMAK

  1. [nsz] Tıkma işi yapılmak
    • "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Dar, sıkıntılı bir yerde bulunmak, sıkışmak
    • "Mecliste altmış kişi bir odaya tıkıldık." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Tutukevine konmak
    • "Dama tıkıldım ama temyizde beraat ettim." (Aka Gündüz)

AKILDANE
...
BASKILIK

  1. [isim] Bir masadaki kâğıtların uçmaması için üzerlerine konulan özel biçimdeki ağırlık

SIKILGAN

  1. [sıfat] Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç, çekingen
    • "Eski mahcup, sıkılgan Hüsam Efendi, şimdi çaçaron bir şey olmuştu." (Ömer Seyfettin)

YIKILMAK

  1. [nsz] Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
  2. Herhangi bir sebeple çökmek, göçmek
    • "Duvar yıkıldı."
  3. Devrilmek, yığılmak
    • "... yüzükoyun yıkılıp kalmış bir kadın, kaçışan hizmetçiler..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak
  5. Yok olmak, mahvolmak
  6. [-e] Yüklenmek
    • "Bütün işler onun üstüne yıkılmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇAKILLIK

  1. [isim] Çakıl döşenmiş veya birikmiş yer

ATKILAMA

  1. [isim] Atkılamak işi

AKILLICA

  1. [sıfat] Akla yakın, doğru, makul
    • "Akıllıca bir iş."
  2. [zarf] Akla yakın, doğru bir biçimde, akilane
    • "Akıllıca konuştu."

KILIKSIZ

  1. [sıfat] Giyimi düzgün olmayan, sünepe, süfli
    • "Niye bugün buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakalla geldim?" (Haldun Taner)

YAKILMAK

  1. [nsz] Yakma işi yapılmak
    • "Ateş yakılmak, kına yakılmak."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü