İçinde olan 6 harfli 145 kelime var. İçerisinde KI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kı olan kelimeler listesine ya da Sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALIŞKI

  1. [isim] Görenek
    • "Alışkı edindik, öğleden evvel ve ikindiden sonra ... çocuklar gibi tombala oynuyoruz." (Refik Halit Karay)

KIMKIM

  1. [sıfat] Ağır ağır konuşan (kimse)
  2. Her işinde ağır davranan (kimse)

KIRPIM
...
KIŞLIK

  1. [isim] Kışın oturulan yapı, yer
    • "Sıcak yaz aylarını geçirmek için deniz kenarlarına, kırlara, tepelere kaçanlar, şimdi birer birer kışlıklarına dönüyorlar." (Ahmet Haşim)
  2. [sıfat] Kışa özgü, kış için
    • "Kışlık giysi."

KIRMIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası

YAKICI

  1. [sıfat] Yakma özelliği olan, yakan
    • "Sanki sesleri güneşin yakıcı aydınlıklarını ürpertiyor." (Ömer Seyfettin)
  2. [isim] Yakı yapan veya satan kimse
  3. Etkili, dokunaklı
  4. Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde)
    • "Oksijen yanıcı değil, yakıcıdır."

ELKIZI

  1. [isim] Gelin
  2. Kadın, eş

AKITAÇ
...
SIKKIN

  1. [sıfat] Çok sıkılmış
  2. Sıkıntılı, bungun

KISRAK

  1. [isim] Dişi at
    • "Kurt görmüş bir kısrak heyecanıyla haykıra haykıra kaçtı." (Ömer Seyfettin)

KITLIK

  1. [isim] Kıt olma durumu, ihtiyaca yetmeyecek kadar azlık, az ve zor bulunma
    • "Toprak darlığı, ham madde kıtlığı ve nüfus artışı..." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kuraklık, savaş vb. nedenlerle ürünün yetişmemesi ve bundan doğan açlık
    • "Memleketi kavuran kıtlık buranın semtine uğramamıştır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Yiyecek maddelerinde görülen darlık
  4. Duygu, söz vb.nde azlık

BAKICI

  1. [isim] Bakma işiyle görevlendirilen kimse
    • "Ustanın anası yatalak oldu, yanına başka bir bakıcı kocakarı tuttum." (Aka Gündüz)
  2. Genellikle çocuk, yaşlı ve hastalara bakma işiyle görevli kimse
  3. Yeme içme, barınma ve eğitim karşılığında bakıcılık görevi yapan kimse
  4. Bir şeyi satın almayı düşünmeden yalnızca bakarak ilgilenen kimse
    • "Anlaşılıyor, alıcı değil, bakıcısın. Alıcı suratı yok sende pek." (Haldun Taner)
  5. Kayırıcı
  6. Yabancı ülkede bir aile yanında kalarak eğitimini sürdüren ve aynı zamanda o evin çocuklarına bakan kimse
  7. Falcı
    • "Bakıcılara, niyet kuyularına, Tezveren Dede'ye gitti." (Ömer Seyfettin)

KAKINÇ

  1. [isim] Öfke, kızgınlık

IKINTI

  1. [isim] ıkınma işi

SARKIŞ

  1. [isim] Sarkma işi veya biçimi

AKILLI

  1. [sıfat] Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil
    • "Akıllı geçinen kadınlardan beklenebilecek tepkileri vermedi hiç." (Refik Erduran)
    • "Mesut olmak için akıllı olmak kifayet eder, baht, talih bunlar boş şeydir!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. [ünlem] Karşısındakinin düşüncesizliğini belirtmek için söylenilen uyarma sözü
  3. Düşüncesiz, aptal
    • "Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor."

KITMİR
...
BIKKIN

  1. [sıfat] Çok bıkmış, usanmış, bezmiş

KIRTIK
...
KIVRAK

  1. [sıfat] Canlı, hareketli, atik
    • "Lastik ayakkabılarının üstünde kıvrak ve çevikti." (Haldun Taner)
  2. Akıcı, işlek
    • "Kıvrak bir zekâsı var. Kıvrak bir anlatım."
  3. [isim] Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi
  4. [isim] İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü
  5. Aceleci
  6. Güzel, şık, yakışıklı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü