İçinde ks olan 6 harfli 68 kelime var. İçerisinde KS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ks olan kelimeler listesine ya da Sonu ks ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SEKSEN
-
-
[isim]
Yetmiş dokuzdan sonra gelen sayının adı
- "Ama şimdi, bir çift lastik için seksen kapının ipini çekiyoruz." (Reşat Enis)
-
Bu sayıyı gösteren 80, LXXX rakamlarının adı
-
[sıfat]
Sekiz kere on, yetmiş dokuzdan bir artık
-
[isim]
Yetmiş dokuzdan sonra gelen sayının adı
- SFENKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yunan mitolojisinde, geçen yolculara birtakım bilmeceler sorarak bilemeyenleri yuttuğuna inanılan efsanevi yaratık
-
Mısır'da eski Mısırlılar çağından kalma kadın başlı, aslan vücutlu heykel
- "Suat, bir sfenks sessizliğiyle her şeyden uzak yaşamayı yeğler görünmektedir." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yunan mitolojisinde, geçen yolculara birtakım bilmeceler sorarak bilemeyenleri yuttuğuna inanılan efsanevi yaratık
- AŞKSIZ
- ...
- TAKSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Parçalara bölme, bölüştürme
- "Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." (Atilla İlhan)
-
Bölme
-
Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının içinden geldiği biçimde yaptığı müzik
- "Davullar çalarken, kemanlar taksim yapıyor, kanunlar derin bir ezgi ile titreşirken bando coşuyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Parçalara bölme, bölüştürme
- YOKSUZ
-
-
[sıfat]
Yoksul
-
Yok olmuş, yok olan, bulunmayan
-
[sıfat]
Yoksul
- ERİKSİ
-
-
[sıfat]
Eriği andıran, eriğe benzeyen, erik gibi
-
[sıfat]
Eriği andıran, eriğe benzeyen, erik gibi
- EKSERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Genellikle
- "Ekseri kocaya varmamış kızlarda olduğu gibi Gülsen'de de tatsız bir bedbahtlık vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Genellikle
- ÖKSEME
-
-
[isim]
Öksemek durumu
-
[isim]
Öksemek durumu
- YÜKSEK
-
-
[sıfat]
Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- "... mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı." (Ömer Seyfettin)
- "Karşımdakilerin içtimai mevkileri ne kadar yüksek olursa ben o kadar yüksekten alırım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "O kadar nefret ettiğim İsmail, kim bilir bana ne yüksekten bakacak." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bekçi, onlardan cesaret almış gibi şimdi daha yüksekten konuşuyordu." (Haldun Taner)
-
Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- "İri kanatları ile bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor." (Haldun Taner)
-
Güçlü, etkili, şiddetli
- "Yüksek basınç. Yüksek gerilim."
- "Güya bütün memleket arkamızda imiş gibi yüksek perdeden konuşmaya başlamıştık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Derece veya makamı bakımından üstün
- "Yüksek kurul."
-
Normal değerlerin üstünde olan, çok
- "Türk milletinin karakteri yüksektir." (Atatürk)
-
Erdemli, faziletli
- "Yüksek duygu."
-
Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan
- "Yüksek sosyete."
-
[isim]
Yukarıda, üst tarafta olan yer
- "Yüksekten avluya açılmış iki pencereden aydınlık alıyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Büyük para ile
- "Yüksek oynamak."
-
[sıfat]
Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- AKSUNA
-
-
[isim]
Basınçlanma
-
[isim]
Basınçlanma
- YÜKSÜK
-
-
[isim]
Dikiş dikerken, iğnenin batmasını önlemek için parmak ucuna takılan kesik koni biçiminde gereç
-
Köklerin ucunda bulunan ve kökün üretken dokusunu korumaya yarayan oluşum, kalensöve
-
[isim]
Dikiş dikerken, iğnenin batmasını önlemek için parmak ucuna takılan kesik koni biçiminde gereç
- TELEKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni
-
[isim]
Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni
- BOKSÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boks yapan kimse, yumruk oyuncusu
-
[isim]
Boks yapan kimse, yumruk oyuncusu
- OKSİDE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Paslanma" anlamındaki okside olmak ve"paslandırmak" anlamındaki okside etmek birleşik fiillerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Paslanma" anlamındaki okside olmak ve"paslandırmak" anlamındaki okside etmek birleşik fiillerinde geçen bir söz
- PİKSEL
- ...
- KÖKSÜZ
-
-
[sıfat]
Kökü olmayan
-
Temeli, dayanağı veya aslı olmayan
- "Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Kökü olmayan
- İPEKSİ
- ...
- AKSEKİ
- ...
- İBİKSİ
-
-
[sıfat]
İbiği andıran, ibiğe benzeyen, ibik gibi
-
[sıfat]
İbiği andıran, ibiğe benzeyen, ibik gibi
- EKSTRA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
En iyi, üstün nitelikli
- "Ekstra un."
-
[zarf]
Fazladan, alışılan ve gerekenden başka, ek olarak
- "Ekstra yatak ücreti almadılar."
-
[sıfat]
En iyi, üstün nitelikli