İçinde KOYU geçen kelimeler

İçinde koyu olan 31 kelime var. İçerisinde KOYU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında koyu olan kelimeler listesine ya da Sonu koyu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

13 Harfli Kelimeler

KOYULAŞTIRMAK

12 Harfli Kelimeler

KOYULABİLMEK, KOYULAŞTIRMA

11 Harfli Kelimeler

KARAKOYUNLU, KOYULABİLME, KOYUNGÖBEĞİ

10 Harfli Kelimeler

KOYULAŞMAK, KOYULHİSAR, KOYUNCULUK, KOYUVERMEK

9 Harfli Kelimeler

KOYULAŞMA, KOYULTMAK, KOYUNGÖZÜ, KOYUNYÜNÜ, KOYUVERME, YÜZÜKOYUN

8 Harfli Kelimeler

ALIKOYUŞ, KOYULMAK, KOYULTMA

7 Harfli Kelimeler

HALKOYU, KOPKOYU, KOYULMA, KOYULUK, KOYULUŞ, KOYUNCU, KOYUNTU

6 Harfli Kelimeler

KOYUCA

5 Harfli Kelimeler

KOYUN, KOYUŞ, KOYUT

4 Harfli Kelimeler

KOYU

K O U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

KOYU, OYUK

3 Harfli Kelimeler

KOY, YOK

2 Harfli Kelimeler

OK, OY, UY, YO

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KOYULAŞTIRMAK

1. [-i] Koyu duruma getirmek

KOYULABİLMEK

...

KOYULAŞTIRMA

1. [isim] Koyulaştırmak işi
2. İyi bir görüntü veremeyecek kadar zayıf olan bir film parçasının kimyasal işlemlerle güçlendirilmesi işi

KOYULABİLME

...

KARAKOYUNLU

...

KOYUNGÖBEĞİ

1. [isim] Koyun mantarı

KOYUNCULUK

1. [isim] Koyun besleme veya alıp satma işi

KOYULAŞMAK

1. [nsz] Koyu duruma gelmek
   • "Sessiz oturduğu yerde soluk mavi gözleri koyulaşarak dinliyordu." (Halide Edip Adıvar)
2. Derinleşmek, hararetlenmek, aşırı duruma gelmek

KOYULHİSAR

...

KOYUVERMEK

1. [-i] Salmak, serbest bırakmak
2. Oluruna bırakmak
   • "Nihat'ın yuvarlanışını gördükleri zaman kısık kısık bir kahkaha koyuvermişlerdi." (Peyami Safa)
3. Bir yere bırakmak, koymak

YÜZÜKOYUN

1. [zarf] Yüzüstü
   • "Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun uzanıyorum." (Behçet Necatigil)

KOYUNGÖZÜ

1. [isim] Birleşikgillerden, beyaz ve iri bir papatya türü (Matricaria parthenium)

KOYUNYÜNÜ

1. [isim] Bir tür sünger, bal peteği

KOYULTMAK

1. [-i] Koyu duruma getirmek
2. Bir konuşmayı tat alınır biçimde uzatmak

KOYULAŞMA

1. [isim] Koyulaşmak işi

KOYUVERME

1. [isim] Koyuvermek işi

KOYULMAK

1. [nsz] Koyma işine konu olmak
2. Koyulaşmak
   • "Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu." (Tarık Dursun K)
3. [-e] Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek
   • "Söyleyecek şey kalmayınca Rabia fırladı, dükkânı teftişe koyuldu." (Halide Edip Adıvar)

KOYULTMA

1. [isim] Koyultmak işi

ALIKOYUŞ

...

KOYUNTU

1. [isim] Sıkıntı, üzüntü, keder
2. Sopa, baston koymaya yarayan yer
   • "Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı." (Reşat Nuri Güntekin)