İçinde kl olan 7 harfli 224 kelime var. İçerisinde KL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kl olan kelimeler listesine ya da Sonu kl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖPÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Köpüğü olan, köpüklenen
- "Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, bulgur pilavı yemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Köpüğü olan, köpüklenen
- DENKLİK
-
-
[isim]
Denk olma durumu, eşitlik, müsavat, akreditasyon
-
[isim]
Denk olma durumu, eşitlik, müsavat, akreditasyon
- YASAKLI
-
-
[isim]
Herhangi bir şeyi yapması kendisine yasak edilmiş olan kimse
- "Kamu hizmetinden yasaklılar ... affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler." (Anayasa)
-
[isim]
Herhangi bir şeyi yapması kendisine yasak edilmiş olan kimse
- ÖNLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- "Şimdi odada biri kadın, öbürü erkek iki kişi var, ikisi de beyaz önlüklü, hasta bakıcı veya doktor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- KEKİKLİ
-
-
[sıfat]
Üzerine veya içine kekik konulmuş olan
- "Kekikli pirzola."
-
[sıfat]
Üzerine veya içine kekik konulmuş olan
- KIRKLIK
-
-
İçinde kırk tane bulunan
- "Kırklık paket."
-
Kırk yaş dolaylarında bulunan (kimse)
- "Yalnız yüzünün bir yanı muharebede yanmış kırklık bir memurun ne düşündüğünü anlamak kabil değildir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kırk para
-
[isim]
Doğacak çocuk için hazırlanan bez veya giysi
-
İçinde kırk tane bulunan
- YEMEKLİ
-
-
[sıfat]
Yemek de yenilen
- "Yemekli nişan."
-
Yemek de verilen
- "Yemekli pansiyon."
-
[sıfat]
Yemek de yenilen
- KAVUKLU
-
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
- KOZAKLI
- ...
- SARIKLI
-
-
[sıfat]
Başına sarık sarmış olan, sarığı olan
- "Aralarında iki asker, birkaç da sarıklı efendi var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Müslüman din adamı, hoca
-
[sıfat]
Başına sarık sarmış olan, sarığı olan
- TAVUKLU
-
-
[sıfat]
İçinde tavuk eti bulunan
-
[sıfat]
İçinde tavuk eti bulunan
- YÜKLÜCE
-
-
[zarf]
Yüklü olarak
- "Yüklüce gelenler ansızın kaçamazlar, borçlarına mukabil eşyaları alıkonulabilir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yüklü olarak
- ETEKLİK
-
-
[isim]
Etek
- "O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü
- "Davlumbazın etekliği."
-
[sıfat]
Etek yapmaya elverişli (kumaş)
-
[isim]
Etek
- AHLAKLI
-
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, bunlara uygun davranan (kimse)
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, bunlara uygun davranan (kimse)
- EKLENTİ
-
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
- EĞİKLİK
-
-
[isim]
Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil
-
Bir gök cisminin içinde hareket ettiği düzlem ile yörünge düzlemiyle belirtilmiş herhangi bir düzlem arasındaki açı
-
[isim]
Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil
- KABUKLU
-
-
[sıfat]
Kabuğu olan
-
[sıfat]
Kabuğu olan
- BEZEKLİ
-
-
[sıfat]
Bezeği olan, süslü, süslenmiş
-
[sıfat]
Bezeği olan, süslü, süslenmiş
- TÜRKLÜK
- ...
- KÖRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Körüğü olan
- "Karşı geçidin ağzında körüklü bir fayton arabası göründü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Körüklü otobüs
-
[sıfat]
Körüğü olan