İçinde ki olan 6 harfli 143 kelime var. İçerisinde Kİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ki olan kelimeler listesine ya da Sonu ki ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAREKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel
-
[sıfat]
Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel
- TESKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu." (Burhan Felek)
- "Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü." (Âşık Veysel)
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- SEKİLİ
-
-
[sıfat]
Sekisi olan
-
[sıfat]
Sekisi olan
- KESKİN
-
-
[sıfat]
Çok kesici, iyi kesen
- "Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Tiz (ses)
- "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses." (Peyami Safa)
-
Kırıcı, incitici
- "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş." (Haldun Taner)
-
Etkili, sert
- "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük." (Falih Rıfkı Atay)
-
Acı, üzüntü veren
- "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş." (Muammer İzgü)
-
Zampara
-
[sıfat]
Çok kesici, iyi kesen
- İÇKİLİ
-
-
[sıfat]
İçki içmiş olan
-
İçki içilen
- "Köylülerle beraber içkili belediye bahçesinin içinden saz dinledim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
İçki içmiş olarak
- "İçkili otomobil kullanılmaz."
-
[sıfat]
İçki içmiş olan
- İŞKİNE
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Taş balığı
-
[isim]
Taş balığı
- ÖSTAKİ
-
-
[isim]
Östaki borusu
-
[isim]
Östaki borusu
- İKİLEM
-
-
[isim]
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
-
İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu
-
[isim]
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
- İKİŞER
-
-
[sıfat]
İki sayısının üleştirme sıfatı, her defasında ikisi bir arada olan, her birine iki
- "Bu, ikişer katlı ve yan yana iki binadır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
İki sayısının üleştirme sıfatı, her defasında ikisi bir arada olan, her birine iki
- TELAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buluşma, kavuşma
-
[isim]
Buluşma, kavuşma
- EKİNCİ
-
-
[isim]
Ekin ekip biçmekle uğraşan kimse, çiftçi
-
[isim]
Ekin ekip biçmekle uğraşan kimse, çiftçi
- TAHKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma
- "Onu tahkir etmeye hatta dövmeye kalkıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma
- KİNAYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz
- "Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz
- "Demek lokantadaki kinayeler hep ona karşıydı. Aleyhine bir şeyler kuruluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sözün gelişiyle, gerçek anlamların dışında bir kavrama değinme sanatı
-
[isim]
Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz
- KİLİSE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer
- "Katolik kilisesinin hâkim ve müstevli çanı saat üçü vuruyor." (Ömer Seyfettin)
-
Hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş
-
Hristiyanlığın öğretilmesi, dinî işlerin yönetimi vb. ile ilgilenen papa ve piskoposlar topluluğu
-
[isim]
Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer
- AKSEKİ
- ...
- TAHKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
-
Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi
-
[isim]
Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
- BUZUKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
- TENKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uzaklaştırma
-
Herkese örnek olacak bir ceza verme
-
Düşman veya zararlı kimseleri topluca ortadan kaldırma
-
[isim]
Uzaklaştırma
- KİRKİT
-
-
[isim]
Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden veya ağaçtan yapılmış dişli araç
- "Kirkit bıçak sesleri hep bir anda kesildi." (Ömer Bedrettin Uşaklı)
-
[isim]
Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden veya ağaçtan yapılmış dişli araç
- ETKİLİ
-
-
[sıfat]
Etkisi olan, tesirli, müessir
- "Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Etkisi olan, tesirli, müessir