İçinde k olan 5 harfli 1708 kelime var. İçerisinde K harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında k harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKICI

  1. [sıfat] Akma özelliği olan
  2. Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis
    • "Yurdumuzda yirmi yıl kaldığı için akıcı bir Türkçesi var." (Haldun Taner)
  3. Kesintisiz

AKKÖY
...
ASKLI

  1. [sıfat] Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)

BASAK

  1. [isim] Merdiven

KELİK

  1. [isim] Eski ayakkabı

KEPİR

  1. [isim] Çorak, çamurlu, verimsiz toprak

KOPÇA

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Bir giysinin iki yanını bitiştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç, agraf
    • "Sedef bir kopça, kirli ve incecik boynunu sıkmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

KUMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu
    • "Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi." (Necati Cumalı)
    • "Kazanacağından emin olmadıkça kumar oynamak deliliktir." (Atilla İlhan)

RAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
    • "Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)

KARAF
...
KIZIŞ

  1. [isim] Kızma işi veya biçimi

KROKİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmış taslağı
    • "Bu mektuba, korunun bir de küçük krokisini ilave ettim." (Peyami Safa)

KÜRİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numaraları 96-103 arasında bulunan elementlerin genel adı

MEVKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yer, mahal
    • "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." (Atatürk)
  2. Makam
    • "... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer
    • "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Durum
    • "Hey Allah'ım ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi." (Osman Cemal Kaygılı)

SAKAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çatı, dam
    • "... genç âlimlerin, binbir rica, yüz bin teşekkürle gezip yıkık sakaflarının, eğrilmiş camsız pencerelerinin, düşük kapılarının resimlerini almadıkları bu harabe, iki yüz yaşını çoktan doldurmuştu." (Ömer Seyfettin)

SOKAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İl, ilçe vb. yerleşim bölgelerinde, iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar veya kısa olabilen yol
    • "Biraz sonra şehrin bütün sokaklarında süvariler dörtnala koşmaya başladılar." (Ömer Seyfettin)
    • "İnsanı kolundan tutup sokağa atmazlar." (Halikarnas Balıkçısı)
    • "Her zaman, saat on bir buçuk dedi mi kadın erkek, kol kola sokağa dökülürlerdi." (Peyami Safa)
    • "Ben böyle şeye gelemem efendim... Ben canımı sokakta bulmadım efendim." (Reşat Nuri Güntekin)

SÜZÜK

  1. [sıfat] Zayıf, güçsüz, süzgün
    • "Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur." (Refik Halit Karay)
  2. Süzgünleşmiş, süzülmüş
    • "Uykudan uyandırılmış gibi gözleri süzük, döndü baktı." (Memduh Şevket Esendal)

UZLUK

  1. [isim] Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet

YETİK

  1. [sıfat] Yetişmiş, erişmiş, büyümüş
  2. Bilgili, olgun
    • "Açarım bu işi. Ben açamam da aklı yetik bir komşuya açtırırım." (Abbas Sayar )

ATMIK

  1. [isim] Meni

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü