İçinde ip olan 9 harfli 45 kelime var. İçerisinde İP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ip olan kelimeler listesine ya da Sonu ip ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
P İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İP, Pİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EHLİSALİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haçlılar
-
[isim]
Haçlılar
- DİSİPLİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak" anlamlarında disipline edilmek, "sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak" anlamlarında disipline etmek, "kendi kendine veya dış etkilerle düzen ve denetim altına girmek" anlamında disipline olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak" anlamlarında disipline edilmek, "sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak" anlamlarında disipline etmek, "kendi kendine veya dış etkilerle düzen ve denetim altına girmek" anlamında disipline olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- OKALİPTÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mersingillerden, asıl yurdu Avustralya olan, boyu 100 m'yi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç (Eucalyptus globulus)
-
[isim]
Mersingillerden, asıl yurdu Avustralya olan, boyu 100 m'yi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç (Eucalyptus globulus)
- AMİPLEŞME
-
-
[isim]
Amipleşmek işi
-
[isim]
Amipleşmek işi
- TİPOCULUK
- ...
- ANTİPİRİN
- ...
- DİPLOMASİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü
-
Yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatı
-
Bu işte çalışan kimsenin görevi, mesleği
- "Benim için, diplomasinin birbirinden tuhaf birçok icaplarına uymak belki mümkün olmuştur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu görevlilerin oluşturduğu topluluk
-
Güç bir görüşme sırasında gösterilen ustalık ve beceriklilik
-
[isim]
Uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü
- KITİPİYOZ
-
-
[sıfat]
Değersiz, bayağı, kötü
- "Konya'ya döndüğüm vakit benim motor 'dama Erol Efendi!' dedi. Kıtipiyoz bir tamirhaneye verdim." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Değersiz, bayağı, kötü
- İPİLDEMEK
-
-
[nsz]
Parlak bir ışıkla yanmak, bir sönüp bir parlamak
-
[nsz]
Parlak bir ışıkla yanmak, bir sönüp bir parlamak
- NAMÜNASİP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uygunsuz
- "Bazı kimseler, bana müracaat ederek bu namünasip hâllerden şikâyet ettiler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Uygunsuz
- ANTİPATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sevimsiz
- "Politikada iktidar antipatik olduğundan oradan düşüş insanı sempatik eder." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Sevimsiz
- İPEKÇİLİK
-
-
[isim]
İpek böceği yetiştirme veya ipek alıp satma işi
- "Gönen'de vaktiyle ipekçilik almış yürümüş, derken suni ipek gelmiş, işler bozulmuş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
İpek böceği yetiştirme veya ipek alıp satma işi
- TRİPORTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eşya taşımak için bir kasası bulunan, çoğu kez motorlu, üç tekerlekli küçük taşıt, üçteker
-
[isim]
Eşya taşımak için bir kasası bulunan, çoğu kez motorlu, üç tekerlekli küçük taşıt, üçteker
- SİPARİŞÇİ
-
-
[isim]
Sipariş veren kimse
-
[isim]
Sipariş veren kimse
- GARİPSEME
-
-
[isim]
Garipsemek işi
- "... yeni şekil küçük garipsemelerden sonra kolayca kabul edilmiştir." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Garipsemek işi
- TİPOGRAFİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kabartma biçimlerle ilgili baskı yöntemi
-
Basım, tipografya
-
[isim]
Kabartma biçimlerle ilgili baskı yöntemi
- KRİPTOLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kriptoloji uzmanı
-
[isim]
Kriptoloji uzmanı
- FİLİPİNCE
- ...
- TERKİPSİZ
- ...
- HİPNOTİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Hipnotizma yoluyla uyutulmuş, etki altında kalmış
- "Havuzla benim aramda bir yere sabit gözlerle baktı, hipnotize bir hâlde söylendi. Ölüm, dedi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Cezbeye tutulmuş, hipnotize olmuş gibiyim." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Hipnotizma yoluyla uyutulmuş, etki altında kalmış