İçinde in olan 6 harfli 297 kelime var. İçerisinde İN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında in olan kelimeler listesine ya da Sonu in ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PİNÇİK
- ...
- EŞİNME
-
-
[isim]
Eşinmek işi
-
[isim]
Eşinmek işi
- SİNSİN
-
-
[isim]
Geceleyin, ateş çevresinde, genç erkeklerin davul, zurna eşliğinde oynadıkları bir halk oyunu
-
Bu oyunun müziği
-
[isim]
Geceleyin, ateş çevresinde, genç erkeklerin davul, zurna eşliğinde oynadıkları bir halk oyunu
- ZENGİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "En nihayet işi sigortacılığa dökerek bu yüzden hayli zengin olmuştu." (Haldun Taner)
-
Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan
- "Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım."
-
Verimli
- "Zengin bir doğa."
-
Gösterişli
- "Zengin bir giysi."
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- DİNERİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
- GAZİNO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yemek yenilen, gösteri izlenen, müzik dinlenen, bazen oyun sergilenen eğlence yeri
- "Gazinonun önündeki büyük tenha yoldan hiçbir ses gelmiyor." (Peyami Safa)
-
Büyük kahvehane ve birahane
-
[isim]
Yemek yenilen, gösteri izlenen, müzik dinlenen, bazen oyun sergilenen eğlence yeri
- İZİNLİ
-
-
[sıfat]
İzin alarak belli bir süre için bir yerden ayrılmış, mezun
- "İlk bakışta bana izinli çıkmış bir hasta bakıcı gibi göründü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İzin alarak belli bir süre için bir yerden ayrılmış, mezun
- ŞİŞKİN
-
-
[sıfat]
Şişmiş, şişirilmiş
- "Ayağa kalktı, arka ayaklarını geriye itip şişkin adaleleri çekerek ... gerdi." (Peyami Safa)
-
Kabarık, şiş
-
[sıfat]
Şişmiş, şişirilmiş
- DİNGİN
-
-
[sıfat]
Sakin, durgun
- "Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi." (Atilla İlhan)
-
Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz
- "Dingin bir at."
-
[sıfat]
Sakin, durgun
- TİNSEL
-
-
[sıfat]
Ruhsal, spiritüel
-
Manevi, özdeksel karşıtı
-
[sıfat]
Ruhsal, spiritüel
- CİNNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Delilik
- "Ayol, duydunuz mu? Fahim Bey cinnet getirmiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Delilik
- HEMŞİN
- ...
- İNAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf
-
[isim]
İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf
- MİNNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana
- "Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı." (Haldun Taner)
- "Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma
- "Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir minnet duygusu altında eziliyordu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana
- KİNAYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz
- "Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz
- "Demek lokantadaki kinayeler hep ona karşıydı. Aleyhine bir şeyler kuruluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sözün gelişiyle, gerçek anlamların dışında bir kavrama değinme sanatı
-
[isim]
Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz
- MARTİN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Tek kurşun atan bir çeşit tüfek
- "At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin." (Halk türküsü)
-
[isim]
Tek kurşun atan bir çeşit tüfek
- PERÇİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki veya daha çok levhayı birbirine bağlamak için geçirilen çivinin, ezilerek baş durumuna getirilen ucu
-
[isim]
İki veya daha çok levhayı birbirine bağlamak için geçirilen çivinin, ezilerek baş durumuna getirilen ucu
- TERHİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rehin olarak bırakma, rehine koyma, tutuya koyma
-
[isim]
Rehin olarak bırakma, rehine koyma, tutuya koyma
- CİNSEL
-
-
[sıfat]
Cinsiyetle ilgili, cinsî, eşeysel, seksüel
-
[sıfat]
Cinsiyetle ilgili, cinsî, eşeysel, seksüel
- SİNCAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sincapgillerden, ağaçlarda yaşayan, genellikle meyveyle beslenen, çok tüylü, uzun kuyruklu, ince gövdeli bir hayvan, değin, çekelez (Sciurus vulgaris)
-
[isim]
Sincapgillerden, ağaçlarda yaşayan, genellikle meyveyle beslenen, çok tüylü, uzun kuyruklu, ince gövdeli bir hayvan, değin, çekelez (Sciurus vulgaris)