İçinde ik olan 6 harfli 275 kelime var. İçerisinde İK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ik olan kelimeler listesine ya da Sonu ik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİZLİK
-
-
[isim]
Korumak amacıyla dize geçirilen şey
-
Dize kadar uzanan konçlu çorap
-
İç donu
-
Şalvar
-
İş önlüğü
-
[isim]
Korumak amacıyla dize geçirilen şey
- EBELİK
-
-
[isim]
Ebe olma durumu veya ebenin yaptığı iş
-
Çocuk oyunlarında ebe olma durumu
- "Ebe sendin, yaklaş da gözlerini bağlayayım, ebelikten kolay kolay yakayı sıyıramazsın." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ebe olma durumu veya ebenin yaptığı iş
- REPLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz
- "Peş peşe sıralanan mizansen bozukluklarıyla, kötü okunan replikleriyle bu piyes baştan başa fiyaskoydu." (Cahit Uçuk)
- "Spritüel dostum Pişekâr'ından dişi bir replik almış bir Kavuklu kadar sevinçli, gülümsedi." (Haldun Taner)
-
Diğer oyuncunun sözüne göre verilmesi gereken karşılık
-
[isim]
Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz
- TEVFİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Allah'ın yardımına kavuşma
-
[isim]
Allah'ın yardımına kavuşma
- İLİKSİ
-
-
[sıfat]
İliği andıran, iliğe benzeyen, ilik gibi
-
[sıfat]
İliği andıran, iliğe benzeyen, ilik gibi
- NETLİK
-
-
[isim]
Net olma durumu
- "Ferit gözlerini açınca evvela etrafı görüşündeki netliğin verdiği hayret içinde Vafi Bey'in açık yeşil gözlerindeki berrak huzurla karşılaştı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Net olma durumu
- TERLİK
-
-
[isim]
Genellikle ev içinde giyilen, deri, naylon vb. şeylerden yapılan, arkası açık, hafif ve türlü biçimlerde ayak giysisi
- "Bu sıcak mevsimde tozlu ve yün terliklerini sürüyerek gidiyor." (Refik Halit Karay)
-
Beyaz patiskadan dikilen veya yünden örülen takke, başlık
- "Kenarları dört parmak yağ bağlamış fesinden, eski terlikten hiç farkı kalmamış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Genellikle ev içinde giyilen, deri, naylon vb. şeylerden yapılan, arkası açık, hafif ve türlü biçimlerde ayak giysisi
- TETKİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnceleme
- "Çocuk gene dikkatli dikkatli beni tetkik ediyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Araştırma
-
[isim]
İnceleme
- ARNİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Öküzgözü
-
[isim]
Öküzgözü
- BEŞLİK
-
-
[sıfat]
Beşi bir arada olan
- "Beşlik cezve."
-
Beş tane alabilen
-
[isim]
Beş birimden oluşan para
- "On milyonu iki beşlik yapınız."
-
[isim]
Beş para, beş kuruş veya beş lira değerinde olan akçe
-
[sıfat]
Beşi bir arada olan
- KEKLİK
-
-
[isim]
Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)
- "Yediği çilek ve çiğdem, ninnisi kaval ve bülbül, arkadaşı turna ve keklik imiş." (Refik Halit Karay)
- "Bir gün evvel keklik gibi seken dipdiri bir insan, bir gün sonra kargabüken yemiş gibi kıvrılmış yatıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Alımlı, güzel kadın
-
[isim]
Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)
- TEORİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kuramsal
-
[sıfat]
Kuramsal
- TEŞRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaptığı bir işe bir kimseyi ortak etme
-
[isim]
Yaptığı bir işe bir kimseyi ortak etme
- İLİKLİ
-
-
[sıfat]
İliği olan
-
İliklenmiş
- "Küçük küçük kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İliği olan
- CİKLET
-
-
[isim]
Sakız
-
[isim]
Sakız
- ERİYİK
-
-
[isim]
İçindeki katı bir madde erimiş bulunan sıvı, mahlul
-
[isim]
İçindeki katı bir madde erimiş bulunan sıvı, mahlul
- YEĞLİK
-
-
[isim]
Bir şeyin, başkalarından üstün sayılması, rüçhan
-
[isim]
Bir şeyin, başkalarından üstün sayılması, rüçhan
- VESİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belge
- "Meydana çıkarılacak yeni vesikalar olsa olsa asıl hakikati tevsik ederler fakat değiştiremezler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Aynı teşkilat yünlüden, pamukludan giyecek eşyasını da vesikaya bağlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belge
- DİKMEN
-
-
[isim]
Koni biçiminde tepe
-
[isim]
Koni biçiminde tepe
- ŞENLİK
-
-
[isim]
Şen olma durumu, şetaret
- "Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki..." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram
- "Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok." (Tarık Buğra)
-
Festival
-
Sevinç, neşe
- "Gece her tarafta şenlik olmuş, çalgılar, davullar çalınmış, kıyamet kopmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Şen olma durumu, şetaret