İçinde if olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde İF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında if olan kelimeler listesine ya da Sonu if ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LİFTLİ
...
TASNİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bölümleme, sınıflama
    • "Her akşam bana saatlerce ut çalıyor, gevezelik ediyor, komşu kızlarını tasnif ediyor." (Aka Gündüz)

İSTİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendi isteğiyle işten veya bir hizmetten ayrılma
    • "Kulüpten istifa etmiş, bir daha hiç kumar oynamak istemediğini söylüyor." (Peyami Safa)
  2. İşten ayrılma isteğini bildiren dilekçe

VAZİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ödev
    • "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Geçici Bakanlar Kurulu, seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür." (Anayasa)
    • "Biz burada beklemişiz, onun vazifesi mi?"
  2. Görev
    • "Nedim bugün vazifesine geç geldi." (Aka Gündüz)
  3. Günlük ücret, yevmiye

ÇİFTÇİ

  1. [isim] Geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse, rençper
    • "Köylülerimizin çoğu çiftçidir."

ŞİFALI

  1. [sıfat] Sağlığa yararlı olan

İNTİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yararlanma, faydalanma, asılanma

HALİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve din koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse
  2. Hükümdar
  3. Osmanlı padişahlarının kullandıkları unvanlardan biri
  4. Babıali kalemlerinde kâtip
  5. Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse
    • "O ustalarının postunda oturan bir sanat halifesiydi." (Memduh Şevket Esendal)

TEVKİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Durdurma
    • "Yalnız şu var ki müttefik kuvvetleri küçük bahanelerle durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de müttefik merkezlerinde fena hâlde dövüyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir suç dolayısıyla birini tutuklama

TEKLİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapması için birinden bir iş isteme
    • "Bilmem ne dağındaki petrol arama kampında bir iş teklif etmişlerdi." (Orhan Veli Kanık)
  2. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
    • "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim." (Reşat Nuri Güntekin)

PANDİF
...
GİRİFT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık
    • "Girift bir konudur bu, en başta yeni şiir kavramı ile karıştırılır." (Melih Cevdet Anday)
  2. Güzel yazı sanatında boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı)
  3. [isim] Klasik Türk müziğinde kullanılmış, neye benzer bir çalgı

İNDİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Püskürme
  2. Başkaldırma, isyan etme, ayaklanma
  3. Kızamık, kızıl vb. hastalıklarda vücutta kırmızı lekeler görülme

TARİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fiyat gösteren çizelge
    • "Gazino tarifesi."
  2. Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
    • "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
  3. İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
    • "Bir ilacın tarifesi."

ZİFİRİ
...
MİFTAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anahtar

TİFTİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tiftik keçisinin ince, yumuşak, parlak yünü, moher
    • "Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Bu yünden yapılmış olan

TALTİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik ederek gönül alma
    • "Bundan dolayı beni taltif etmeniz lazım gelirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirme

TEZYİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi değersiz, adi, bayağı, aşağılık göstermeye çalışma, küçültmek isteme
    • "Muhayyel bir ati namına geçmişte millî ve güzel ne varsa hepsinin tahrip ve tezyif edildiğini gördük." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Alay etme, eğlenme

SİFTAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlk alışveriş
    • "Daha sabahtan beri siftahım yok!" (Necati Cumalı)
    • "Bu vakit kim gelecek? Her günkü gibi siftahı sen ediyorsun?" (Ercüment Ekrem Talu)
  2. [zarf] İlk kez
    • "Bu haberi siftah ondan duydum."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü