İçinde id olan 5 harfli 38 kelime var. İçerisinde İD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında id olan kelimeler listesine ya da Sonu id ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İDRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik
    • "Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez." (Reşat Nuri Güntekin)

BİDAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler
  2. Sonradan türeyen şey

CİDDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şaka olmayan, gerçek
    • "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." (Tarık Buğra)
    • "Halkımız sanatçıyı baştan beri pek ciddiye almaz, ona bir delişmen gözüyle bakar." (Tomris Uyar)
  2. Ağırbaşlı
    • "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Titizlik gösterilen, önem verilen
    • "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur." (Haldun Taner)
  4. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik
    • "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık." (Burhan Felek)
  5. Eğlendirme amacı gütmeyen
  6. Gülmeyen
    • "O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  7. Güvenilir, sağlam, önemli
    • "Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." (Orhan Seyfi Orhon)
  8. [zarf] Önem vererek, gerçek olarak
    • "Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil!"
  9. [zarf] Güvenilir biçimde
    • "Ciddi görünerek göze girmeye çalışıyormuş." (Refik Halit Karay)

SİDİK

  1. [isim] İdrar
    • "Bodrum, şimdi keskin bir eski çamaşır, sidik kokusu içinde idi." (Sait Faik Abasıyanık)

FİDAN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yeni yetişen ağaç veya ağaççık
    • "Elma fidanı. Gül fidanı."
    • "Fidan gibi bir boy, yağız bir çehre, üst dudağında hafif bir gölge." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  2. Başka bir yere dikilmek için bulunduğu yerden çıkarılan taze ağaç, dikme
    • "Evlendiklerinin haftası, oraya iki gül fidanı dikmişlerdi." (Peyami Safa)

DİDAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yüz, çehre

İDDİA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sav
    • "Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu." (Tarık Buğra)
    • "Selim gözleriyle görmüş gibi iddia ediyor." (Peyami Safa)
    • "Balkonda yan yana oturmuş, bir yandan tutulan ayı izlerken, bir yandan da iddiaya girmiştik." (Nazlı Eray)
  2. Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme
    • "Yazarlık iddiasında ama..."

AKİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnanç
    • "Akidesini esvap gibi değiştirebilen, vicdanını adi bir eşya gibi satan insanlar bu dünyada az değildir." (Ömer Seyfettin)

CİDAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Savaşma, cenk
  2. Ağız kavgası, çekişme

HİDİV

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kavalalı Mehmet Ali Paşa'dan sonra Mısır valilerine verilen unvan

İDMAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücudun gücünü artırmak için yapılan alıştırma
    • "Evinden yalnız idman yapmak için çıktığına eminim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir spor dalında yapılan alıştırma, hazırlık çalışması, alıştırma, çalışım, egzersiz, antrenman
  3. Herhangi bir duruma veya şeye alışkanlık kazanma
    • "İçkide Tosun Ağa kadar değilse de hemen ona yakın idmanı vardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

LİDER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Önder, şef
    • "İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir partinin veya bir kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse
    • "Politika kargaşalarına gömülmüş liderler, ufukta bekleyen tehlikeyi göremiyorlardı." (Samiha Ayverdi)
  3. Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı

DİDİM
...
ANİDE

  1. [zarf] Ansızın

GİDİŞ

  1. [isim] Gitme işi
    • "Böyle birdenbire gidişine şaştım."
  2. Gitme biçimi, tempo
    • "Bu gidişle ancak akşama varırız."
  3. Tutum, durum, davranış
    • "Bu gidişle söyleyeceği de yok galiba!" (Osman Cemal Kaygılı)

ABİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anıt

GİDER

  1. [isim] Bir iş için harcanan paranın bütünü, masraf
    • "Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım." (Haldun Taner)
  2. Binalarda ortak kullanımla ilgili atık suların merkezî kanalizasyona iletilmesini sağlayan boru hattı
  3. Gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılan harcamalar

VİDEO

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Hem görüntü hem de ses kaydedebilen, daha önce kasete kaydedilmiş görüntü ve sesleri ekrana yansıtan aygıt, videoteyp

HİDRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hidralar takımından, 1 cm uzunluğundaki, vücudu torba biçiminde, ağız çevresinde 6-10 dokunacı olan tatlı su hayvanı (Hydra)

GİDON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yönelteç
    • "Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun!" (Burhan Felek)
  2. Komodorlara özgü çıması çatal biçiminde kesilmiş sancak, fors

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü