İçinde i olan 5 harfli 1742 kelime var. İçerisinde İ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında i harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EPEYİ
-
-
[zarf]
Epey
-
[zarf]
Epey
- EVSİN
-
-
[isim]
Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer
- "Avcılar evsinler yapmışlardı ağaçlıkların arasında ..." (Ayla Kutlu)
-
[isim]
Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer
- FERDİ
- ...
- İBATE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Barındırma
-
[isim]
Barındırma
- İKRAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konuğu ağırlama
- "Köylerinde bize her zaman portakalların en olmuşunu, şarapların en eskisini ikram ettiler." (Falih Rıfkı Atay)
- "Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf memuru gibi her zaman işinin düşeceği nüfuzlu adamlarla senli benli konuşur, odalarına uğradıkça başköşede ikram görürdü." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeyi armağan olarak verme, sunma
- "Üstat, bunların ikram olduğunun farkında değildi." (Çetin Altan)
-
Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim
-
Sunulan şey
- "Konuklarına ikramları çoktu."
-
[isim]
Konuğu ağırlama
- KADİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et
- "Sıtmalı arabacıların titredikleri, cılız, kadidi çıkmış öküzlerin iç ezici bir şekilde düşündükleri görülürdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İskelet
-
[sıfat]
Çok zayıf
- "Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et
- SORİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öncül sayısı ikiden çok olan tasımsal çıkarım
- "A=B, B=C, C=D ise A=D'dir."
-
[isim]
Öncül sayısı ikiden çok olan tasımsal çıkarım
- TEVKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah fermanlarına çekilen tuğra
-
Bu tuğrayı taşıyan ferman
-
[isim]
Padişah fermanlarına çekilen tuğra
- ANEMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kansızlık
-
[isim]
Kansızlık
- BENLİ
-
-
[sıfat]
Ben (I) bulunan
- "Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Ben (I) bulunan
- CİVAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yöre, yakın yer, havali, dolay
- "Büsbütün aşka geldi. O civar halkınca pek sevilen bir başka şarkıya geçti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yöre, yakın yer, havali, dolay
- DENİM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş
-
[isim]
Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş
- İFTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oruç açma, oruç bozma
- "Akşam Rabia ile beraber yine oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
-
İftar vakti
-
Ramazanda akşam yemeği
- "İftara çağırmak."
-
[isim]
Oruç açma, oruç bozma
- İRSEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kalıtım yoluyla
-
[zarf]
Kalıtım yoluyla
- KADİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değer, kıymet, itibar
- "Hakikaten, insan sevdiklerinin kadrini yokluklarında anlıyor." (Peyami Safa)
- "Onun kadrini iyi bilenler de var." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir yıldızın parlaklık bakımından bulunduğu basamak
- "Birinci kadirde on dokuz, ikincide elli yedi, üçüncüde yüz yetmiş dört yıldız bulunur."
-
[isim]
Değer, kıymet, itibar
- KOLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalın bağırsakta, genellikle karın boşluğunda aralıklı duyulan güçlü sancı
-
[isim]
Kalın bağırsakta, genellikle karın boşluğunda aralıklı duyulan güçlü sancı
- MERMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ateşli silahların attığı patlayıcı ve delici madde, kurşun
- "Piyade mermisi. Topçu mermisi."
-
[isim]
Ateşli silahların attığı patlayıcı ve delici madde, kurşun
- SEHİV
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanıltı
-
[isim]
Yanıltı
- FİNİŞ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bitme
-
Varış
-
[isim]
Bitme
- HERİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güven vermeyen, aşağı görülen, bayağı kimse
- "İki herif zavallıya abanıyorlar." (Ahmet Rasim)
-
Adam
- "Adamlar yüz kiloluk bir yükü tüy gibi kaldırırken hafif sıklet herifi kaldıramıyorlardı." (Burhan Felek)
-
[isim]
Güven vermeyen, aşağı görülen, bayağı kimse