İçinde hak olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde HAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hak olan kelimeler listesine ya da Sonu hak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A H K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

HAK, KAH

2 Harfli Kelimeler

AH, AK, HA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HAKKIYLA

  1. [zarf] Gereği gibi, iyice

MÜLHAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir bütüne katılanlar, ekler
  2. Bir merkeze bağlı olan yerler
    • "Ankara'nın mülhakatı."

HAKSIZCA

  1. [sıfat] Hakka, adalete uymayan
    • "Haksızca bir suçlama."
  2. [zarf] Hakka, adalete uymayan biçimde
    • "Yanlış yere, haksızca kabaran öfkeleri yatışmıştı." (Cahit Uçuk)

TAHAKKUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçekleşme, yerine gelme
    • "Resmen bir şey tahakkuk etmediyse de köylüler, fikirlerinde sabit kaldılar." (Memduh Şevket Esendal)

HAKŞİNAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Haktanır

HAKİMEVİ
...
HAKLILIK

  1. [isim] Haklı olma durumu

BAŞHAKEM

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Yarışmayı veya oyunu yöneten hakemlerin başı, başyargıcı

HAKKETME

  1. [isim] Hakketmek işi

TAHAKKÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Baskı, zorbalık, hükmetme
    • "Sen böyle karı tahakkümü altında mı kalacaksın?" (Memduh Şevket Esendal)
    • "O, işbaşına geldiği zaman etrafındakilere böyle tahakküm ederdi." (Reşat Nuri Güntekin)

HAKİMLİK
...
HAKANLIK

  1. [isim] Hakan olma durumu
  2. Hakanın egemenliğindeki ülke
  3. Hakanın yönetimi

HAKSEVER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru bildiği şeyden ayrılmayan (kimse), hakperest

MUHAKEME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yargılama
    • "Ferit bu aralık kendi kendine muhakemeler yürütmüş..." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Usa vurma
    • "Daima felsefe yapmaya hazır, kurulmuş bir makineye benzeyen ukala dimağım muhakemeye başladı." (Ömer Seyfettin)
  3. Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama
    • "Güldüm, şu muhakemem ne garip münasebetsizlikti." (Ömer Seyfettin)

HAKİMANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Bilgece

MUHAKKAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
    • "Muhakkak olan bir şey varsa herkese benzemediği idi." (Haldun Taner)
  2. [zarf] Kesinlikle
    • "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Refik Halit Karay)

MUHAKKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerçeği araştıran
  2. [isim] Soruşturucu, soruşturmacı

HAKKINDA

  1. [zarf] İlgili olarak, üzerine
    • "Kocasının sağlığı hakkında bilgi istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

HAKTANIR

  1. [sıfat] Herkesin hakkını gözeten (kimse), hakşinas

MÜSTAHAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hak etmiş, hak kazanmış, layık
    • "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
    • "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü