İçinde gü olan 8 harfli 113 kelime var. İçerisinde GÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gü olan kelimeler listesine ya da Sonu gü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜRPINAR
- ...
- BÜZGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Büzgüsü olmayan
-
[sıfat]
Büzgüsü olmayan
- GÜNAŞIRI
-
-
[zarf]
Bir gün ara ile, iki günde bir
- "Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zarf]
Bir gün ara ile, iki günde bir
- HÖRGÜÇLÜ
-
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)
- "İki hörgüçlü deve."
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)
- GÜÇLÜLÜK
-
-
[isim]
Güçlü olma durumu
-
[isim]
Güçlü olma durumu
- ÖRGÜTSEL
-
-
[sıfat]
Örgütle ilgili
- "Sanatçı takımının aktif olarak örgütsel bir faaliyette bulunacağını sanmam." (Ahmet Ümit)
-
[sıfat]
Örgütle ilgili
- GÜNSÜLER
-
-
[isim]
Güneş hayvancıkları
-
[isim]
Güneş hayvancıkları
- GÜÇLENİŞ
-
-
[isim]
Güçlenme işi veya biçimi
-
[isim]
Güçlenme işi veya biçimi
- GÜÇSÜNME
-
-
[isim]
Güçsünmek işi veya durumu
-
[isim]
Güçsünmek işi veya durumu
- ÖRGÜTSÜZ
-
-
[sıfat]
Örgütlenmiş olmayan, teşkilatsız
-
[sıfat]
Örgütlenmiş olmayan, teşkilatsız
- DÜZGÜNCE
- ...
- GÜLİSTAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gül bahçesi
-
Huzurlu, rahat ve zenginlik dolu yer
- "Hayat her zaman gülistan değil, amcacığım." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Gül bahçesi
- GÜMRÜKÇÜ
-
-
[isim]
Gümrük görevlisi
-
Başkalarıyla ilgili eşyayı bir ücret karşılığında gümrükten çıkarma işini üzerine alan komisyoncu
-
[isim]
Gümrük görevlisi
- GÜNDÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari
- "Akşam etütte yoklama yapılınca o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın gündüzlülere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari
- GÜZLEMEK
-
-
[nsz]
Güzü bir yerde geçirmek
- "Bu yıl güneyde güzledik."
-
[nsz]
Güzü bir yerde geçirmek
- GÜDÜKLÜK
-
-
[isim]
Güdük olma durumu
-
[isim]
Güdük olma durumu
- GÜLLENME
- ...
- GÜRLEMEK
-
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak
- "Pala bıyıklı adamın sesi kapının önünde gürledi." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Huri'nin anası, doğurduktan sonra bir tifo hastalığında gürleyip gitmişti." (Nabizade Nazım)
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak
- GÜRSOLUK
- ...
- GÜNGÖREN
- ...