İçinde gör olan 8 harfli 21 kelime var. İçerisinde GÖR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gör olan kelimeler listesine ya da Sonu gör ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖREVSEL

  1. [sıfat] Göreve ilişkin, görevle ilgili

GÖRDÜRME

  1. [isim] Gördürmek işi veya durumu

GÖRÜRSÜN
...
GÖRECECİ
...
ÖNGÖRÜLÜ

  1. [sıfat] Bir işin ileride nasıl olacağını kestirerek ona göre davranan, öngörüsü olan

GÖRGÜSÜZ

  1. [sıfat] Görgüsü olmayan
    • "Mağazalar, görgüsüz yeni zenginlerin zevklerine uygun, yemek odası takımları ile doldurmuşlardır vitrinlerini." (Necati Cumalı)

GÖRMEMİŞ

  1. [sıfat] Birdenbire ulaştığı iyi duruma uymayan, görgüsüzce davranan

ÖNGÖRMEK

  1. [-i] İleride olması gerekeni göstermek, önceden kararlaştırmak, ilerisi için düşünmek, göz önünde tutmak, derpiş etmek
    • "Bilindiği üzere, bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." (Atilla İlhan)

GÖREVDAŞ

  1. [sıfat] Birlikte görev yapan
  2. Aynı görevi yapan

GÖRÜŞMEK

  1. [nsz] Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek
    • "Ara sıra görüşelim."
  2. [-le] Dostluk, ahbaplık etmek
    • "Komşunuzla görüşüyor musunuz?"
  3. [-i] Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı görüş ileri sürmek, müzakere etmek
    • "Bu sorunu daha geniş bir zamanda görüşmeli."

GÖRÜŞTAŞ
...
GÖRESİME

  1. [isim] Göresimek işi

GÖRÜMLÜK

  1. [isim] Yalnız görülmek için konulan nesne
  2. Nişanlanan kıza, ilk kez görmeye gidildiğinde erkek tarafından takılan veya verilen armağan

GÖRÜNMEZ

  1. [sıfat] Görünmeyen, beklenmeyen
    • "İşte önümüzdeki sırtlar görünmez oldu." (Refik Halit Karay)

GÖRKEMLİ

  1. [sıfat] Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, göz alıcı, haşmetli, muhteşem, anıtsal
    • "Şirazlılar, Sadi ile Hafız'ın anısına görkemli birer anıtkabir yapmışlardı." (Necati Cumalı)
  2. İri yapılı, iyice serpilmiş

GÖRÜNMEK

  1. [nsz] Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
    • "Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu." (Peyami Safa)
  2. İzlenim uyandırmak
    • "Üzgün ve yorgun görünüyordu." (Haldun Taner)
  3. Benzemek, görünüşünde olmak
  4. Azarlamak
    • "Çocuk pek azdı, biraz görünüver."
  5. Gözdağı vermek

GÖRECELİ

  1. [sıfat] Varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayan, göreli, bağıntılı, izafi, nispi, rölatif
    • "Bütün bu tarihler göreceli işaretlerdir." (Necati Cumalı)

GÖREVSİZ

  1. [sıfat] Bir görevi bulunmayan

GÜNGÖREN
...
GÖRÜLMEK

  1. [nsz] Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
  2. Gereken iş yapılmış olmak
    • "İşimiz kolayca görüldü."
  3. Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak
    • "Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü